16. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/4417 Karar No: 2017/5609 Karar Tarihi: 21.09.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/4417 Esas 2017/5609 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2017/4417 E. , 2017/5609 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacılar ... ve müşterekleri 31.12.2014 tarihli dava dilekçeleri ile, Bahçeli Köyü"nde bulunan ve kendilerine ait olan 313 ada 108 parsel sayılı taşınmazın, yörede yapılan kadastro çalışması neticesinde yüzölçümünün azaldığı, eksikliğin tapuda davalı ... adına kayıtlı taşınmazdan ileri geldiği iddiasıyla dava açmış, eksik bölümün tapusunun iptali ile adlarına tescil talebinde bulunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacılar ... ve müşterekleri 14.01.2015 tarihinde harçlandırdıkları dava dilekçesi ile kendilerine ait 313 ada 108 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün aslında 4248 metrekare olmasına rağmen yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 1670 metrekare azaldığı iddiasında bulunmuş, eksikliğin davalı ..."a ait taşınmazdan kaynaklandığını belirtmiş ve dava dilekçesine kendilerine ait taşınmazın eski ve yeni sınırlarını gösterir kroki ekleyerek 1670 metrekarelik taşınmaz bölümünün tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini talep etmişlerdir. Dosya arasında bulunan 01.08.2017 tarihli Tapu Müdürlüğü yazısına ekli kadastro tutanağından, çekişmeli 313 ada 109 parsel (eski 2748 parsel) sayılı taşınmaz hakkında 25.02.2013 tarihinde yapılan ve 24.04.2013 ila 24.05.2013 tarihleri arasında ilan edilerek 25.05.2013 tarihinde kesinleşen uygulama kadastrosu yapıldığı görülmektedir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacıların davasının tesis kadastrosuna itiraz niteliğinde olmayıp, uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; uygulama kadastrosuna karşı süresinde açılmış olan dava hakkında Mahkemece; işin esasına girilerek uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 21.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.