10. Hukuk Dairesi 2016/3528 E. , 2017/1006 K.
"İçtihat Metni"
... adına Av. ... ile 1-.... Madencilik Orm Ürünleri Paz. Tic. Ltd. Şti. adına Av. ... 2-...,3-..., 4-... adlarına Av. ..., 5-... adına Av. ... aralarındaki dava hakkında Mengen Asliye Hukuk Mahkemesinden İş Mahkemesi sıfatıyla verilen 26.11.2015 günlü ve 2014/6 Esas 2015/163 Karar sayılı hükmün, davacı Kurum avukatı ile davalılardan ..., ..., ..., ... avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1-Temyiz tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434. maddesi ile ilgili 25.01.1985 gün ve 5/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı hükmü gereğince, temyiz isteği, dilekçenin temyiz defterine kaydettirildiği tarihte yapılmış sayılır ve temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Temyiz harç ve giderlerinin ödenmemiş veya eksik ödenmiş olduğunun sonradan anlaşılması durumunda, karar veren hakim tarafından yedi günlük kesin süre tanınarak, bu süre içerisinde ödenmesi veya eksikliğin tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı temyiz edene yöntemince ve yazılı olarak bildirilir. Ancak, temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği halde süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir.
Davada ise, yukarıda sözü edilen yasa ve İçtihadı Birleştirme Kararı hükmüne aykırı olarak hükmü temyiz eden ..., ..., ..., avukatı tarafından temyiz dilekçesinin verildiği sırada ve yasal temyiz süresi içerisinde gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenmemiş bulunmaktadır. Davacılar avukatı tarafından temyiz yoluna başvurulurken, her üç davacı adına temyiz talebinde bulunulduğu; ancak her bir davacı adına ayrı ayrı başvuru ve maktu temyiz harcı yerine tek harcın yatırıldığı anlaşılmaktadır. Böyle olunca da,
(a)Hukuk Muhakemeleri Kanununun anılan maddesinde öngörülen prosedür işletildikten,
(b)Davacılar adına ayrı ayrı temyiz harcının yatırılmaması halinde yatırılan temyiz harcının hangi davacı adına yatırıldığı tespit edildikten sonra, dosyanın gönderilmesi gereklidir.
2-Kural olarak, İİK "nın 191. maddesi gereğince borçlunun iflas açıldıktan sonra masaya ait mallar üzerinde her türlü tasarrufu alacaklılara karşı hükümsüz olup, müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi iflas ile kısıtlandığından, aynı Kanun’un 226. maddesinde de masanın kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğu hükmü kabul edilmiştir. Diğer anlatımla, iflasın açılmasıyla dava takip yetkisi (ve taraf sıfatı), artık müflise değil, iflas idaresine ait olup, adi tasfiyede İİK"nın 226-229 maddeleri gereği iflas masasını temsil yetkisi iflas idare memurlarına, şayet basit tasfiye (İİK.md.218) usulü benimsenmişse, bu temsil yetkisi İflas Müdürlüğüne (İflas Dairesine) aittir.
Dosyadan, her ne kadar 30.03.2007 tarihli vekâletname ile davada avukatla temsil edilmiş ise de.... Madencilik Orm Ürünleri Paz. Tic. Ltd. Şti. hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.01.2013 tarihli kararı ile bu şirketin iflasına karar verildiği, bu durum karşısında dava tarihi olan 09.01.2014 tarihi itibari ile müflis halde bulunan şirketin iflas durumu sorularak davalı şirketin iflas edip etmediği ile özellikle verilen kararın kesinleşip kesinleşmediği hususu tespit edilmeli, şirketin tüzel kişiliğinin devam edip etmediğinin belirlenmesi ile;
1-Davalı şirketin iflas idaresince tasfiye haline girdiğinin anlaşılması durumunda, aleyhe verilen gıyabi hükmün, şirketi temsile yetkili tasfiye memuruna yöntemince tebliğ edilerek,
2-Davalı şirketin iflasına karar verildiğinin anlaşılması durumunda ise; iflasına dair mahkeme kararı getirtilip, İcra İflas Kanunu’nun 226/1 fıkra ve maddesine göre, masanın kanuni temsilcisi iflas idaresi olduğundan, iflas idare memurlarının ismi tespit edilerek gıyabi hükmün, aleyhine hüküm kurulan ve isimleri tespit edilen iflas idare memurlarına yöntemince tebliğ edilerek,
3-İflasın veya tasfiyenin sonuçlanarak şirketin terkinleri gerçekleştirilmiş ise, davalı şirketin usulünce ihyası sağlanarak ve temyiz süresi geçtikten ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesindeki düzenleme gereği, gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, davacı Kurum avukatının temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 14.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.