Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2417 Esas 2018/3125 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2417
Karar No: 2018/3125
Karar Tarihi: 08.10.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2417 Esas 2018/3125 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtilmiştir. Ancak sanık hakkında tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığı için müdafiinin duruşma istemi reddedilmiştir. Kararda, ByLock isimli iletişim uygulamasının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensupları tarafından kullanılan bir ağ olduğu ve örgüt talimatıyla kullanıldığı teknik verilerle tespit edildiği belirtilerek, sanığın ByLock kullanıcısı olduğu tespitlerine dayanarak hüküm kurulmasının eksik araştırma olduğu belirtilmiştir. Kararda, suç tarihinin yanlış yazılması ve Anayasa Mahkemesi tarafından belirlenen hak yoksunluklarının uygulanmaması nedeniyle hüküm bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri ise TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53, 58/9, 63. maddeleridir.
16. Ceza Dairesi         2018/2417 E.  ,  2018/3125 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın
    53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle;
    Sanık hakkında tayin olunan cezanın süresi itibariyle yasal şartları oluşmadığından, sanık müdafiinin duruşma isteminin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.02.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği gözetilmekle,
    ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun vasfının tayini açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, öncelikle istinaf aşamasında dosya içerisine geldiği anlaşılan ByLock baz analiz tutanağı, CGNAT kayıtları ve tanık ... ... ek ifadesi ile istinaf aşamasından sonra dosyaya gelen anlaşılan ve sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı, mobil materyal inceleme raporu, tanık ... ... ve tanık ... ... ifadeleri CMK"nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken, sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen yetersiz belgelere dayanılarak eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Kabul ve uygulamaya göre de;
    a- Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden, Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli karar başlığında suç tarihinin "09.12.2016" tarihi yerine "08.12.2016" olarak yazılması;
    b-TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararının gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde ön görülen ceza miktarı gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 08.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.