Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/4031 Esas 2017/5606 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4031
Karar No: 2017/5606
Karar Tarihi: 21.09.2017

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/4031 Esas 2017/5606 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2017/4031 E.  ,  2017/5606 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında ...Köyü çalışma alanında bulunan 121 ada 56 parsel sayılı 23.067,33 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle taşlık vasfı ile ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 16. Hukuk Dairesi"nce yapılan inceleme sonucunda taşınmaz üzerinde davacı lehine ziletlikle edinim koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun araştırılması gereğine değinilerek hüküm bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, davacı lehine Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde öngörülen şartların gerçekleştiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilerek taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamında uygun düşmemektedir. Dosya kapsamından; dava konusu taşınmazın kadastro tespit tarihinden geriye doğru 20 yıldan fazla süre ile koşullarına uygun tarım arazisi olarak kullanıldığı, davacı lehine kazanma koşullarının oluştuğu, nitelik bakımından kazanmaya engel bir durumun olmadığı anlaşıldığına göre, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davalı ... temsilcisinin aşağıdaki husus dışında hükmün esasına yönelen diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesi hükmüne göre; zilyetliğin bu kanunda yazılı belgelerden birisi ile ispatı yoluna gidilmeyen hallerde, zilyedin aynı çalışma alanı içinde kazanabileceği miktar kuru toprakta 100 dönümü geçemez. Dosya arasında bulunan evraka, 12.11.2014 havale tarihli fen bilirkişi raporuna ve davacının 11.05.2009 ve 28.09.2009 tarihli celselerdeki beyanlarına göre, davacının taşınmaz üzerindeki müstakil zilyetliği 20 yılı bulmamakla birlikte; dava konusu taşınmazın irsen intikal ve taksim neticesinde davacıya kaldığı kabul edildiğinde ise zilyedin miras bırakanı ile birlikte zilyetlikten edindikleri miktarlar dava konusu taşınmazlarla birlikte düşünüldüğünde 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde yazılı 100 dönüm norm miktarını aşmaktadır. Bu nedenle aynı Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca davacıya seçimlik hakkı hatırlatılarak tercih edeceği yerden zilyetlikten babası tarafından edinilmiş toplam miktardan davacı payına kalacak miktar düşüldükten sonra kazanabileceği alan belirlenerek, teknik bilirkişi krokisinde ayrı ayrı bu bölümlerin krokisinde gösterilmesi sağlandıktan sonra tercih edilen bu kısmın davacı adına tesciline, norm sınırını aşan fazla kısım yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece zilyetlik normu aşılmak suretiyle yazılı şekilde taşınmazların tamamı bakımından ... tapusunun iptal edilerek davacı adına tesciline karar verilmesi isabetsiz olup; açıklanan nedenle davalı ... temsilcisinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.