Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/1728 Esas 2018/6387 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1728
Karar No: 2018/6387

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/1728 Esas 2018/6387 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/1728 E.  ,  2018/6387 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı kurumun davalı ... aleyhine prim borcu nedeni ile 6183 sayılı Yasa uyarınca yaptığı takip sırasında davacıya haciz ihbarnamesi gönderdiğini,ancak süresinde itiraz edilmediğini, ancak tebligatın usulsüz olduğunu, borçlunun davacı nezdinde herhangi bir hak ve alacağı olmadığından, davalı idareye borçlu olmadığının tesbitine talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının süresinde haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediğinden yasa gereği borcun uhdesinde sayıldığını, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı ..., davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, dava konusu ödeme emrinin iptali için mahkemenin 2012/150 Esas sayılı dosyasından dava açıldığı o davada bu hususun ön mesele olarak inceleneceğinden bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığında bahisle davalı kurum hakkındaki davanın hukuki yarar yokluğundan davalı ... hakkındaki davanın ise husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 79/4 maddesine dayalı olarak açılan menfi tesbit davasına ilişkindir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve dava dayanağı ödeme emrinin iptali ile ve ihtiva ettiği borcun olmadığı talebinin mahkemenin 2012/150 Esas ve 2013/27 karar sayılı ilamı ile kabul edildiği ve kararın Yargıtay 10.Hukuk Dairesince onanmış olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre davacı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince taraflar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir. Öte yandan vekalet ücretinin davacı aleyhine davalılar lehine hükmedilmesi gerekirken davacı kurum denilmek sureti ile maddi hata yapılması da isabetsiz olmuştur.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK"nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nin 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 5. bendindeki “karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ye göre dava değeri üzerinden 25.050,00 TL"nin yarısı olan 12.525,00 TL vekalet ücretinin davacı kurumdan alınarak davalı tarafa ödenmesine," ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "1136 sayı Avukatlık Kanunun 168.maddesi gereğince 1.320,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı kuruma verilmesine“ ibaresinin yazılmasına 6. bentteki “karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ye göre dava değeri üzerinden 25.050,00 TL"nin yarısı olan 12.525,00 TL vekalet ücretinin davacı kurumdan alınarak davalı tarafa ödenmesine," ibaresinin silinerek yerine “1136 sayı Avukatlık Kanunun 168.maddesi gereğince 1.320,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ..."a verilmesine” ibaresinin yazılmasına hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25.09.2018 günü oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.