19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/7504 Karar No: 2015/17343 Karar Tarihi: 21.12.2015
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/7504 Esas 2015/17343 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2015/7504 E. , 2015/17343 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı (temlik alan) vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R - Davacı (...) vekili, davalı ile dava dış..."nin davacı banka ile aralarında imzaladıkları Genel Kredi Sözleşmesi gereğince borçlulara kredi kartları verildiğini, şirket kredi kartlarına ilişkin borçların ödenmemesi üzerine borçlulara ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek takibin iptalini ve davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin kredi kartı hamili olan şirkete kefaleti olmadığı gibi garantör sıfatı ile verdiği bir garantinin de olmadığını, kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olması ve kefilin kefalet ettiği miktarın belirtilmesi gerektiğini, dava konusu sözleşmede müvekkilinin sorumlu olacağı miktarın yazılı olmadığını, kefaletin geçersiz olduğunu, kredi kartının müvekkiline teslim edilmediğini, kartın müvekkili tarafından kullanılmadığını savunarak davanın reddini ve davacı aleyhine %40 tazminata hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, davalının imzaladığı taahhütnamede kefilin sorumlu olduğu miktar belirtilmemiş olduğundan kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğu, davalının borçtan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine, alacaklı bankanın kötü niyetle takip yaptığı ispat edilemediğinden davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı(temlik alan) vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle, davalının imzasını taşıyan kefalet sözleşmesinde kefalet limiti gösterilmediğinden geçersiz olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 21.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.