5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/5577 Esas 2021/1117 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/5577
Karar No: 2021/1117
Karar Tarihi: 04.02.2021

5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/5577 Esas 2021/1117 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2019/5577 E.  ,  2021/1117 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Beraat, Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre Gümrük İdaresi vekilinin 30/04/2014 havale tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden vazgeçmesi nedeniyle sanığın temyizine hasren yapılan incelemede;
    1-14 karton gümrük kaçağı sigaranın ele geçirildiği olayda, sanığın kollukta alınan ifadesinde ve mahkeme huzurundaki savunmasında suça konu sigaraları içmek amacıyla bulundurduğunu, ticaret amacının olmadığını beyan etmesi, ele geçen sigaranın da miktar itibariyle kişisel kullanım kapsamında kalması karşısında tüm dosya kapsamından sanığın gümrük kaçağı sigaraları ticari maksatla bulundurduğuna ilişkin mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    2-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun"un 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    Kabule göre de;
    1-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    2-Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan TAPDK"nın davaya katılan olarak kabul edilmesi,
    3-Kararda 5237 sayılı TCK’nin 58/6 ve 7. maddeleri uyarınca mükerrir sanık hakkında hapis cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanacağının belirtilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 04/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.