9. Ceza Dairesi Esas No: 2020/6827 Karar No: 2021/900 Karar Tarihi: 24.02.2021
Tefecilik yapmak - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/6827 Esas 2021/900 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında tefecilik suçundan verilen mahalli mahkeme hükmü temyiz edilmiştir. Türk Ceza Kanunu'nun 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşması için, kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli olduğu belirtilmiştir. Mahkeme, sanığın işyerinin kendisi adına kayıtlı olduğunu ancak iş ile eşinin ilgilendiğini söyleyen savunmasına karşın, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, sanığın eşi hakkında tefecilik iddiası nedeniyle herhangi bir suç duyurusunda bulunup bulunulmadığının araştırılmasını öngörmüştür. İlgili kanun maddeleri: Türk Ceza Kanunu'nun 241. maddesi, Anayasa Kanunu'nun 53. maddesi ve CMK'nın 232/2-c maddesi.
9. Ceza Dairesi 2020/6827 E. , 2021/900 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Tefecilik yapmak Hüküm : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık hakkında 5464 sayılı Yasa"ya muhalefet suçundan hüküm kurulmamış ise de; bu konuda dava zamanaşımı süresi içerisinde mahallinde karar verilmesi mümkün görülmüştür. Türk Ceza Kanunu"nun 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması, kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayan kazanç elde etme amaçlı ödünç para verme eylemlerinin tefecilik suçu kapsamında bulunması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması gözönüne alınarak, sanığın savunmasında suçlamayı kabul etmeyerek işyerinin kendisi adına kayıtlı olduğunu ancak iş ile eşi ..."un ilgilendiğini, tanık ..." un da işleri kendisinin idare ettiğini kabul ettiği ve işyerinde kredi kartı ile işlem yapan tanıkların sanığı teşhis edememesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, sanığın eşi ... hakkında tefecilik iddiası nedeni ile herhangi bir suç duyurusunda bulunup bulunulmadığının araştırılması ile dava açılmışsa davaların birleştirilmesinden, kesinleşmesi veya birleştirme olanağının ortadan kalkması durumunda ise asılları veya onaylı örneklerinin bu dosya arasına konulması, sanık hakkında UYAP kayıtlarında yapılan araştırmada Vergi Usul Kanunu"na muhalefet suçundan Gaziantep 26. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2015/436 Esas, 2015/610 Karar sayılı ilamı ile beraat hükmü kurulduğu anlaşılmakla, akıbetinin araştırılması ve anılan dosyanın onaylı örneğinin dosya arasına alınması ve kolluk marifetiyle sanığın iş yerinin etrafındaki esnaftan sorularak bu iş yerinin kim tarafından işletildiğinin sorulmasından sonra hasıl olacak sonuca göre bir karara varılması gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; 1-Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının Resmi Gazete"nin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, 2-Vergi Tekniği Raporuna göre en son işlem tarihinin Temmuz 2012 olması nedeni ile suç tarihinin Temmuz 2012 olarak kabulü ile suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 2015 olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/2-c maddesine muhalefet edilmesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 uyarınca BOZULMASINA, 24/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.