18. Ceza Dairesi 2016/8004 E. , 2018/8185 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-TCK"nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alınmalıdır.
Olay günü sanığın, temyiz dışı diğer sanık ... ile birlikte devriye aracına binmemek için görevli polis memuruna direndiği, jandarma birimine tesliminden sonra da jandarma personeline direnmeye devam ettiği biçiminde kabul edilen eyleminde, polis memurları ve jandarma görevlileri tarafından tutanakların içeriği ve görevlilerin beyanlarında kamu görevlisine görevini yaptırmamak için gerçekleştirilen cebir veya tehdit eyleminden açıkça bahsedilmemesi karşısında, direnme suçunda aranan cebir veya tehdit unsurlarının somut olayda ne şekilde gerçekleştiği kanıtlara dayalı olarak tartışılıp gösterilmeden, CMK"nın 230/1-c maddesine aykırı olarak, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Kabule göre de,
a-Sanık tarafından söylendiği kabul edilen hakaret içerikli sözlerin, TCK’nın 125/3-a maddesine uyan hakaret suçunu oluşturduğu, aynı Yasanın 265. maddesinde düzenlenen suçun unsuru olmadığı gözetilmeden, kanuna uygun olmayan gerekçeyle eylemlerinin bir bütün halinde görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu kabul edilerek yalnızca bu suçtan hüküm kurulması,
b-Sanığın 18.09.2012 tarihli duruşmadaki lehe hükümlerin uygulanması talebinin, TCK’nın 50. maddesindeki hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesini de kapsadığı esas alınıp, CMK’nın 230/1-d maddesi uyarınca, bu hususta kanuni dayanakları da gösterilerek olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
c-Tekerrüre esas alınan önceki mahkumiyete ilişkin Kanunda öngörülen 3 yıllık tekerrür süresinin suç tarihinden önce dolduğu dikkate alınmadan, TCK"nın 58. maddesinin tatbiki,
d-TCK"nın 53/1-b maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden yargılama yapılırken 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28/05/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.