
Esas No: 2014/1763
Karar No: 2014/9459
Karar Tarihi: 11.06.2014
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/1763 Esas 2014/9459 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA 2. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/12/2013
NUMARASI : 2012/2811-2013/3662
Taraflar arasında görülen abonelik sözleşmesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının daire maliki olduğunu, başka abonelik sözleşmelerinin yapıldığını, yapı ruhsatının bulunduğunu belirterek, kanal katılım ve şebeke hisse bedeli alınmadan geçici su aboneliğine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; kanal katılım ve şebeke hisse bedeli alınmaksızın davacının konutuna su aboneliği tesisine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HMK 26.maddesinde; "Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez" düzenlemesi yeralmaktadır.
Mahkemece; davacı tarafın talebi geçici su aboneliğinin tesis edilmesi olduğu halde davacının konutuna kalıcı olarak su aboneliğinin tesis edilmesine karar verilmiş olduğu varılan bu sonucun yukarıda anılan yasa maddeleri gözönüne alındığında hukuka aykırı olduğu açıktır.
Mahkemece; yanılgılı değerlendirme ile talebi aşar şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca, mahkemece; davacının kanal katılım ve şebeke hisse bedeli ödemeksizin su aboneliğinin tesisine karar verilmiş olması da isabetli bulunmamıştır.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu"nun kanalizasyon harcamalarına katılma payı başlığı altındaki 87.maddesi “Belediyelerce ve belediyelere bağlı müesseselerce, aşağıdaki şekilde kanalizasyon tesisi yapılması halinde, bunlardan faydalanan gayrimenkullerin sahiplerinden kanalizasyon harcamalarına katılma payı alınır;
a) Kanalizasyon tesisi yapılması,
b) Mevcut tesislerin sıhhi ve fenni şartlara göre ıslah edilmesi iki ve daha fazla yol kenarında bulunan gayrimenkuller hangi yoldaki kanalizasyona bağlanmış ise, payın hesabında yola ait kanalizasyon giderleri nazara alınır,” düzenlemesini getirmiştir. Aynı yasanın 88.maddesi su tesisleri için 87.maddeye paralel bir düzenleme öngörmüştür.
2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununa dayalı olarak çıkarılan ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39. maddesi ise “2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu"nun 87. ve 88.maddeleri gereği bir programa göre yapılacak yani; içme, kullanma, endüstri suyu ve kanalizasyon yatırımları ile mevcutların genişletilmesi (tevzi), iyileştirilmesi (ıslahı) amacıyla yapılan harcamalar ve istek üzerine A.. M..nce yapılacak işlerin toplam yatırım giderleri tesislerin hizmet edeceği saha dahilindeki gayrimenkullerin sahiplerinden su ve kanalizasyon tesisleri harcamalarına katılma payı alınır.
Su ve kanalizasyon şebekelerine katılma paylarının binasız arsanın vergi değeri payına isabet eden kısmı, inşaat ruhsatının alınması aşamasında avans olarak tahsil edilir.
Bina tamamlandıktan sonra bağımsız bölümlere veya binanın tamamına tahsis aboneliği verilmesi sırasında arsa değeri üzerinden alınan avans düşülerek, yapı değerinin emlak vergi beyanı üzerinden ayrıca %2 oranından fazla olmamak üzere katılım payı tahsil edilir” düzenlemesini içermektedir.
Yukarıda belirtilen yasa ve tarifeler yönetmeliği hükümleri birlikte değerlendirildiğinde davalı idarece yasanın yürürlük tarihinden sonra yeni kanalizasyon ve içme suyu tesisleri yapılmış olması veya mevcutların iyileştirilmesinin yapılması halinde, tesislerin hizmet edeceği saha dâhilindeki gayrimenkul sahiplerinden yönetmelikte belirlenen ilkelere göre su ve kanalizasyon tesisleri katılım payı talebe hakkı vardır. Ancak bu katılım payı davalı tarafça hizmet götürülmesi koşuluna bağlı olarak alınır. Bu durumda hizmet götürüldüğünün davalı tarafça kanıtlanması halinde davacı katılım payının yüklenici veya kendisi tarafından ödendiğini kanıtlamakla yükümlüdür. Ayrıca İmar Kanunu"nun 30/3. maddesi uyarınca iskân ruhsatının alınmış olması davalı idarenin kanal katılım payı istemesine engel teşkil etmez.
Mahkeme kararı anılan yönlerden isabetli olmadığından bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.