![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2017/8402
Karar No: 2019/13196
Karar Tarihi: 27.11.2019
Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/8402 Esas 2019/13196 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1.Nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden; TCK 158/1-f-son, 52/2-4, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2.Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden; TCK 204/1, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Sanığın nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanlardan ..."ın, müşteki ..."e satmış olduğu araç karşılığında keşidecisi katılanlardan ... olan 5,800 TL bedelli, 3043091 çek numaralı hamiline yazılı çeki ..."den aldığı ve Konya Halk Bankası Merkez Şubesine ibraz ettiği sırada banka görevlisinin çekin sahte olduğunu tespit ettiği, keşideci ... tarafından suç tarihinden önceki bir tarihte Halk Bankası Merzifon Şubesine dilekçe verilerek 3043071 seri numarası ile başlayan çek karnesinden aynı seride çek karnesi basılmış olduğunun bildirildiği, müşteki ..."in bu çeki Manavgat İlçesinde ... Tekstil isimli iş yerinin sahibi olduğunu söyleyen sanık ..."dan aralarındaki alışveriş nedeniyle aldığı, sanık tarafından kendisinin müşteki ... ile böyle bir alışverişinin olmadığını, söz konusu çeki kendisinin vermediğini, çekte kendi adı altındaki imza ve yazı ile telefon numarasının kendisine ait olduğunu, daha sonra bahse konu çeki ..."e ..."nun verdiğini, kendisinin çek üzerinde imza ve yazısının bulunmadığını beyan ettiği, ..."in ise sanık ile müşteki ... arasında bir alışveriş olduğunu, sanığın bu alışveriş nedeniyle müştekiye söz konusu çeki verdiğini duyduğunu beyan ettiği, çekin kriminal incelemesi sonucunda, sahte olduğunun, çekte yer alan imza ve yazıların tek bir şahsın elinden çıkmış olduğunun, aldatma kabiliyetinin bulunduğunun bildirildiği, Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan imza ve yazı incelemesi sonucunda da, sanık adına atılı ciro imzası ile çekte yer alan 1. ve 2. ciro isim yazıları ve imzalarının aynı el ürünü olduğunun belirtildiği, bu şekilde sanığın atılı suçları işlediği iddia edilen olayda;
1-Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden yapılan incelemede:
Sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun, 5327 sayılı TCK’nın 204/1. maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanun"un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının, suçun işlendiği 01/09/2005 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasa"nın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 67/4. ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
2- Nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden yapılan incelemede:
Sanığın aşamalardaki çelişkili savunmaları, katılan, müşteki, şikayetçi ve tanık beyanları, bilirkişi raporları ile dosya kapsamından suça konu çekin sanık tarafından sahte olarak doldurulup, müşteki ... ile yapmış olduğu alışveriş karşılığında tedavüle konulduğu, ... tarafından da katılan ..."a ciro edildiği ve çekin Şaban tarafından bankaya ibrazında sahte olduğunun anlaşıldığı kabulü sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet yönünde kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın delillerin eksik değerlendirildiğine ve hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 27/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.