9. Ceza Dairesi 2020/6453 E. , 2021/898 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik yapmak, bedelsiz senedi kulanma
Hüküm : Beraat
Temyiz edenler : Katılanlar ... ve ... vekili, katılan ... Müdürlüğü vekili
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
1-Sanık ... hakkında bedelsiz senedi kullanma suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ..."a yüklenen bedelsiz senedi kullanma suçundan CMK"nın 237. maddesine göre doğrudan zarar görmeyen ... Müdürlüğü"nün bu suçtan açılan kamu davasına katılmasının mümkün olmadığından 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca müşteki ... Müdürlüğü vekilinin temyiz istemlerinin REDDİNE,
İncelemenin katılanlar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan katılanlar ... ve ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında tefecilik suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık hakkında tefecilik suçuna ilişkin olarak; Türk Ceza Kanunu"nun 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçu kanunun "Topluma Karşı Suçlar" başlıklı üçüncü kısmının dokuzuncu bölümünde düzenlenmiş olup suçun mağduru tüm toplumdur. Tefecilik ilişkisinde faiz karşılığı ödünç para alan kişi, iradi olarak faiz ilişkisinin tarafı olmakta olup gerçek anlamda suçun pasif failidir. Ancak kanun koyucu izlediği suç siyaseti gereği tefecilik fiilinin aktif failinin kolayca tespitini sağlamak amacıyla ödünç para alan kişiyi cezalandırmamıştır. Bu halde tefecilik fiilinin pasif faili konumunda bulunan faiz karşılığı ödünç para alan kişinin suçun mağduru olarak kabulüne olanak yoktur. Bu kişilerin fail hakkında şikayetçi olmaları halinde açılan bir kamu davasındaki konumları ihbar eden niteliğindedir ve suçun doğrudan mağduru olmadıklarından davaya katılma hak ve yetkileri bulunmamaktadır. Bu nedenle sanık hakkında tefecilik suçundan
açılan kamu davalarına CMK"nın 237. maddesine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen müştekilerin katılma hakkı olmadığı, yine mahkemece usulsüz olarak verilen katılma kararının da hükmü temyiz hakkı vermeyeceği, bu itibarla hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından müştekiler ... ve ... vekilinin temyiz talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
İncelemenin katılan ... Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Türk Ceza Kanunu"nun 241. maddesinde tanımlanan tefecilik suçunun oluşabilmesi için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesinin yeterli oluşu, ayrıca birden fazla kişiye sistemli olarak faiz karşılığı ödünç para verilmesinin suçun unsuru olarak aranmaması ve aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişiler arasında günün ekonomik koşulları nazara alındığında yüksek sayılabilecek miktarda paranın karşılıksız verilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmaması karşısında; dava konusu olaya ilişkin maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından sanığın vergi kaydının bulunup bulunmadığı tespit edilerek gerektiğinde vergi incelemesi yaptırılması, sanık adına icra dairelerinde alacaklı olduğu dosyalarında borçlu olarak gözüken kişilerin faiz karşılığı sanıktan ödünç para alıp almadıkları konusunda tanıklıklarına müracaat edilmesinden sonra hasıl olacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde beraat hükmü kurulması,
Kanuna aykırı, katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 24/02/2021 günü oy birliği ile karar verilmiştir.