12. Ceza Dairesi 2016/892 E. , 2018/2613 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 5271 sayılı CMK"nın 223/7. maddesi uyarınca davanın reddi
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık hakkında açılan davanın reddine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık hakkında düzenlenen 04/04/2011 tarihli iddianamede, sanığın mera üzerinde inşaat başlatarak alana tecavüz ettiği iddiası ile hakkı olmayan yere tecavüz suçundan cezalandırılmasının istendiği, Çaykara Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/47 Esas, 2011/125 Karar sayılı dosyası kapsamında yapılan yargılama sonunda 14/06/2011 tarihli karar ile, köylülerin ortak kullanımında olan yerin zeminini inşaat için beton yaparak malikmiş gibi işgalde bulunan sanığın, hakkı olmayan yere tecavüz suçundan mahkumiyetine hükmedildiği, anılan mahkumiyet hükmünün, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 07/03/2013 tarihli ve 2012/25397 Esas, 2013/7728 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmak suretiyle kesinleştiği;
İncelenen dosyada ise sanığın, Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 04/12/1998 tarih ve 3332 sayılı kararı ile belirlenen 3. derece doğal sit alanı içerisindeki Malagamboz Yaylasında betonarme yapı, temel ve temel kazıları ile yayla bütünlüğünü ve vasfını bozduğu iddia edilerek, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan cezalandırılması istemiyle dava açıldığı, Dairemizin 30/10/2014 tarihli ve 2013/19427 Esas, 2014/21386 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan araştırma sonucunda, temel aşamasında ve temel betonu atılmış, üç kısımdan donatı filizi bırakılmış durumdaki yapılaşmanın sanık tarafından gerçekleştirildiğinin tereddütsüz şekilde belirlendiği, gerek soruşturma aşamasında düzenlenen 20/10/2011 tarihli bilirkişi raporunda gerekse Çaykara Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/47 Esas, 2011/125 Karar sayılı dosyası içerisinde mevcut 09/06/2011 tarihli bilirkişi raporunda, ... üzerinde zemin betonlaştırılarak yayla bütünlüğünün ve doğal yapının vasfının bozulmasına sebebiyet verildiğinin belirtildiği;
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçu, ani hareketli suç tiplerinden olmasına karşılık, 5237 sayılı TCK"nın 154. maddesinde düzenlenen hakkı olmayan yere tecavüz suçunun temadi eden suç tiplerinden olduğu, bu nedenle, 3. derece doğal sit alanı içerisindeki mera vasıflı taşınmazda gerçekleştirilen inşai ve fiziki müdahalelerin, yapıldığı anda 2863 sayılı Kanuna aykırılık; varlığını devam ettirdiği sürece de hakkı olmayan yere tecavüz suçunun oluşumuna sebebiyet vereceği, dolayısıyla, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçu ile hakkı olmayan yere tecavüz suçu arasında 5237 sayılı TCK"nın 44/1. maddesinde düzenlenen “fikri içtima” kuralının değil, “gerçek içtima” hükümlerinin uygulanması gerektiği, hakkı olmayan yere tecavüz suçundan açılıp sonuçlandırılmış davanın da 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçu bakımından mükerrer dava niteliği taşımadığı anlaşılmakla; 3. derece doğal sit alanında bulunan “mera” ve “köy orta malı” vasıflı taşınmaz üzerine inşaat yapmak için temel kazısı ve temel betonu ile doğal yapının bozulmasına sebebiyet veren sanığın, 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1. maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ile davanın reddine hükmedilmesi kanuna aykırı,
2- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “2011” şeklinde gösterilmesi,
İsabetsiz olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince davanın reddine ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 08/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.