11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/4778 Karar No: 2017/7224 Karar Tarihi: 30.10.2017
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4778 Esas 2017/7224 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyeti bulunmaktadır. Ancak, sanığın aynı keşideci şirkete ait başka seri numaralı çekten dolayı benzer nitelikteki fiilleri nedeniyle başka bir mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, suçların birleştirilmesi gerektiği veya zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilirliğinin tartışılması gerektiği gözetilmeden eksik araştırma sonucu hüküm kurulmuştur. Ayrıca, sanığın maddi zararı giderdiği yönündeki savunması yeniden incelenmemiş ve 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi Anayasa Mahkemesi kararıyla birlikte yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenlerle, karar bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi yer almaktadır.
11. Ceza Dairesi 2017/4778 E. , 2017/7224 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-)Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında, UYAP ortamında yapılan araştırmada sanığın aynı keşideci şirkete ait başka seri numaralı çekten dolayı benzer nitelikteki fiilli nedeniyle Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.05.2014 tarih ve 2013/247 esas sayılı kararıyla mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşılmakla; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün ve 2013/11-397-2014/202 sayılı kararında açıklandığı üzere, belgelerde sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu ve fiil tarihleri de dikkate alınarak, sanığın fiillerinin her biri yenilenen kararla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünü kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme biçimde işlenmiş tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından, mümkünse söz konusu dava ile bu davanın birleştirilmesi, aksi halde özetlerinin duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren onaylı örneklerinin intikal ettirilmesi, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının tartışılması gerektiği gözetilmeden eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, 2-)Kabule göre de; a-)Sanığın üzerine atılı suçtan dolayı oluşan maddi zararı giderdiğini ispat edememesinden dolayı hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına hükmünün uygulanmasına takdiren yer olmadığına karar verilmiş ise de; sanığın yapmış olduğu savunmasında söz konusu zararı kendisinin karşıladığını beyan etmiş olması karşısında; ...’nun tekrar beyanına başvurularak sanığın zararını karşılayıp karşılamadığının sorulup sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, b-)5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.