2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/486 Esas 2018/2611 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/486
Karar No: 2018/2611
Karar Tarihi: 08.03.2018

2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/486 Esas 2018/2611 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2016/486 E.  ,  2018/2611 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
    Hüküm : 5271 sayılı CMK"nın 223/2-a maddesi uyarınca Beraat

    2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete"de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları veya kullandıkları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün, 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;
    Sözü edilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, şerhin varlığına veya tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
    Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; sanığın, İzmir I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 07/05/1992 tarih ve 3683 sayılı kararı ile tescilli 1. derece doğal sit alanı içerisindeki taşınmazın kendisine ait bağımsız bölümünde izin almaksızın, ruhsata esas projesinde çiçeklik olarak görünen yerin 1.10 x 1.15 metre ebadındaki kısmını tamamen tuğla duvar ile kapattığının, arka cephede, 4.80 x 2.00 metre ebadında, üstü kiremit kaplı, bitmiş, kullanılır durumda ahşap sundurma inşa ettiğinin iddia olunduğu, Karaburun Belediye Başkanlığınca düzenlenen 01/05/2000 tarihli tutanak ile 02/05/2000 tarihli hoparlör ilan zabıt varakasından, bölge tescilinin mahallinde mutat vasıtalarla duyurulmuş olduğunun anlaşıldığı, kolluk kuvvetlerince tanzim edilen 27/08/2012 tarihli tutanakta da, sanığa ait bağımsız bölümün bulunduğu sitede yapılan araştırmada, suça konu taşınmazın sit alanı içerisinde kaldığının çevrede oturan şahıslar tarafından bilindiğinin, site sakinlerinin, yaklaşık 12 yıl kadar önce siteye taşınırken bölgenin sit alanı olduğunu öğrendiklerinin belirtildiği anlaşılmakla; olay yerinde keşif yapılarak suçun unsurlarının, bu çerçevede, çiçekliği tuğla duvar ile kapatma ve ahşap sundurma inşa etme fiillerinin ruhsat alınarak yapılması gereken müdahaleler olup olmadığının, yapılış zamanlarının, sözü edilen müdahalelerin halen yerinde mevcut bulunup bulunmadığının, ruhsata esas projeye uygunluğun sağlanıp sağlanmadığının tereddütsüz şekilde belirlenmesi ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve 6498 sayılı Kanun değişikliğine yönelik hatalı değerlendirme ile beraate dair hüküm tesisi,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 08/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.