11. Hukuk Dairesi 2016/2042 E. , 2016/2426 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : .... .. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2014
NUMARASI : 2013/514-2014/948
Taraflar arasında görülen davada .... .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/11/2014 tarih ve 2013/514-2014/948 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın Merkez Şubesi"nden 04.11.2010 tarihinde büyükbaş hayvan besiciliği tarımsal kredi sözleşmesi adı altında 175.000,00 TL nakit ödemeli kredi kullandığını, sözleşmenin bir örneğinin müvekkiline verilmediği gibi sözleşme içeriğinin müvekkili ile müzakere edilmediğini, kredi sözleşmesi uyarınca davacı tarafından peşin komisyon, sigorta, dosya masrafı vs. masraflar altında müvekkilinden para tahsil edildiğini, bu işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek 3.500,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında 04.11.2010 tarihli büyükbaş besi hayvancılığı tarımsal işletme kredisi sözleşmesi imzalandığını, davacıdan tahsil edilen ücretin kredi sözleşmesi hükümlerine uygun olduğunu, kredi sözleşmesinin ticari kredi niteliği taşıdığını, tarafların kredi sözleşmesi aşamasında sözleşme hükümlerini müzakere ederek serbest iradeleriyle sözleşmeyi imzaladıklarını, davalının kredi nedeniyle tahsil edilen ücrete vakıf olduğunu, müvekkilinin tacir olması nedeniyle yapmış olduğu işlemler karşılığı ücret talep etme hakkının bulunduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, uyuşmazlığın çözümü hususunda bilirkişi raporu alındığı, alınan rapor uyarınca davacı tarafından tahsil edilen ücretlerin yasal dayanağının bulunmadığının, bu masrafların kredi sözleşmesi uyarınca zorunlu masraflar nedeniyle alındığının ispatlanamadığının belirtildiği, bilirkişi raporunun hükme esas alınır nitelikte olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 3.500,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, davalı banka tarafından davalıya kullandırılan kredi nedeniyle haksız tahsil edildiği iddia edilen ücretlerin iadesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK"nın 22. (6102 Sayılı TTK"nın 20.) maddesinde "Tacir olan veya olmıyan bir kimseye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, münasip bir ücret istiyebilir. Bundan başka, verdiği avanslar veya yaptığı masraflar için ödeme tarihinden itibaren faize de hak kazanır." şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenleme uyarınca tacirin yapmış olduğu işler nedeniyle ücret talep etme hakkı bulunmakta olup kredi tahsis işlemleri tacir olan davalı bankanın ticari nitelikli işlemleri arasında yer almaktadır. Dosya içerisinde taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesi örneği bulunmamaktadır. Ancak, kullanılan kredinin ticari nitelikli kredi olduğu hususunda taraflar arasında bir ihtilaf olmayıp 4077 Sayılı Yasa hükümlerinin uyuşmazlığın çözümünde uygulanamayacağı mahkemenin de kabulündedir. Yapılan yargılma sırasında uyuşmazlığın çözümünün özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği gözetilerek bilirkişi raporu alınması yoluna gidilmiş ise de alınan bilirkişi raporu ve yapılan araştırma hüküm kurmaya elverişli nitelikte görülmemiştir. Bu durum karşısında öncelikle; taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesine ilişkin tüm evrakların dosyaya getirtilip, davacıdan hangi işlemler nedeniyle, ne kadar ücret tahsil edildiği somutlaştırılmalı, söz konusu işlemlere ilişkin kredi sözleşmesinde hüküm ve oranların belirlenip belirlenmediği tespit edilmeli, sonrasında bankacılık hususunda ehil bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetinden, yukarıda açıklanan yasa hükmü de gözetilerek, diğer bankaların benzer nitelikteki kredi sözleşmelerine ilişkin uygulamaları, aldıkları ücretler ve ücret oranları değerlendirilmek suretiyle tahsil edilen ücretlerin bankacılık uygulamaları ve kredi sözleşmesine uygun olup olmadığına dair bilirkişi raporu alınarak sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve yetersiz bilirkişi raporu uyarınca davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.