1. Hukuk Dairesi 2014/19235 E. , 2015/7753 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KUMLUCA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/01/2014
NUMARASI : 2002/450-2014/59
Taraflar arasında birleştirilerek görülen el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne; birleşen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalı S.. E.. vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi arafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Asıl dava, el atmanın önlenmesi ve yıkım; birleşen dava ise, ecrimisil isteklerine ilişkin olup,Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, davalılardan S.. E.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacıların kayden paydaşı oldukları çekişme konusu 88 parsel sayılı taşınmazın 245,49 m2lik bölümüne davalı Salih"in portakal ağaçları dikmek suretiyle müdahale ettiği saptanmak suretiyle, asıl davada el atmanın önlenmesine ve yıkıma karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı Salih vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazı yerinde değildir, reddine.
Birleşen ecrimisil davasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; bilindiği üzere ecrimisil, kötüniyetli zilyedin geri vermekle yükümlü olduğu bir şeyi haksız olarak alıkoyması nedeniyle kayıt malikine ödemekle yükümlü olduğu en azı kira geliri, en çoğu ise mahrum kalınan gelir kaybı olan bir tür haksız kullanım tazminatıdır.
Somut olayda, dava konusu 88 parsel sayılı taşınmaz ile davalı Salih"in kullandığı 105 parsel sayılı taşınmaz arasında kesik tabir edilen su tahliye kanalının fiili sınır olarak uzun yıllardır mevcut olduğu, bu sınıra göre, davalı Salih"in davaya konu alanı yaklaşık 25 yıl süreyle kullandığı, üzerinde 25 yıllık portakal ağacının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu kadar uzun süreli kullanımın, zımni muvafakat yönünde “fiili karine” oluşturacağı ve bu karinenin aksi ispatlanmadıkça, ecrimisil istenmesinin, Türk Medeni Kanunu"nun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceği açıktır.
O halde, davaya konu 88 parsel sayılı taşınmazda 245,49 m2 lik tecavüzlü kısmın davalı Salih tarafından kullanılmasına uzun süre ses çıkarmayan davacıların, bu kullanıma zımnen muvafakat ettikleri, davacıların, eldeki davayı açtıkları tarihe kadar muvafakatin geri alındığını kanıtlayamadıkları, diğer bir anlatımla, dava açılmakla muvafakatin geri alındığı gözetildiğinde, davalı Salih"in ecrimisilden sorumlu tutulamayacağı kabul edilmelidir.
Hal böyle olunca, ecrimisil isteği ile açılan birleşen davada, davalı Salih yönden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yönün de hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davalı Salih vekilinin bu yöne ilişkin olarak temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.