Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3142 Esas 2018/3097 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3142
Karar No: 2018/3097
Karar Tarihi: 04.10.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3142 Esas 2018/3097 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi'nin 2017/3142 Esas ve 2018/3097 Karar numaralı dosyasında görülen davada sanığın silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkum olduğu belirtilmiştir. Bu doğrultuda TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53/1, 58/9, 63 maddeleri uyarınca sanığın mahkumiyetine karar verilmiştir. Temyiz başvurusu yapılan kararın incelenmesinde, usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği ve vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı belirtilmiştir. Bu doğrultuda müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve temyiz davası esastan reddedilerek hüküm onanmıştır. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53/1, 58/9, 63.

16. Ceza Dairesi 2017/3142 E. , 2018/3097 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53/1, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı, dosya kapsamında bulunan bylock sorgu tutanağında "ID" numarasının belirtildiği anlaşılmakla; müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 04.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.