Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9332
Karar No: 2017/967

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/9332 Esas 2017/967 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/9332 E.  ,  2017/967 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi



    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Bağ-Kur sigortalısı ve hakkında yakalama kararı bulunan ....’ın 24.09.2000 tarihinde, Jandarma Komutanlığı’nın düzenlediği yakalama operasyonu sırasında davalı ... ... ile aralarında çıkan arbede sonucu davalının tüfeğinin ateş alması sonucu sigortalının vefat etmesi sonucu davacı Kurum’un, hak sahiplerine bağladığı ölüm aylığını, 1479 sayılı Kanunun 63. maddesi kapsamında davalılardan rücuan tahsilini istediği eldeki davada, Mahkemece, sigortalı ....’ın mirasçılarının, Sivas 3. İdare Mahkemesi’nde açtıkları destekten yoksun kalma tazminatı davası neticesinde davalı ... aleyhine tazminata hükmedildiği ve İçişleri Bakanlığı’nın, ödeme definde bulunması sebebiyle ödenen tazminatın talep edilenin üstünde bulunduğu bu haliyle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuştur.
    1-Davalı ... yönünden,
    Kamu kurumları kamu hizmeti yaparlar. Kamu kurumları tüzel kişilik olduklarından ve bu kişilik maddi değil soyut bir kişilik olduğundan, kamu hizmetini bizzat yerine getiremezler. Kamu hizmeti, gerçek kişi konumunda olan memurlar ve diğer kamu görevlileri ve bunların kullandıkları araç ve gereçlerle yerine getirilir. Bunun sonucu olarak, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin veya bunların kullandıkları araç ve gereçlerin kusur, ihmal ve hatalarından dolayı kamu hizmetinin yerine getirildiği sırada kişilerin zarar görmesi halinde meydana gelecek kusur kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Burada, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin hizmetten ayrılabilen kişisel kusurundan bahsetmek kesinlikle mümkün olmayıp, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin bahsedilen kusuru hizmet kusurudur.



    Belirtilen açıdan, Anayasa’nın 129/5"inci maddesine göre, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken (görevlerini yaparken) işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları rücu edilmek kaydıyla kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak ancak idare aleyhine dava açılabilir.
    657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın (kişilerin uğradıkları zararlar başlıklı) 13"üncü maddesine göre de, kişiler kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak uğradıkları zararlardan dolayı bu görevleri yerine getiren personel aleyhine değil, ilgili kurum aleyhine dava açarlar.
    Sonuç olarak memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kasıtlı ve kusurlu eylemlerinden dolayı meydana gelen zararlara dayalı tazminat davalarının memurlar ve diğer kamu görevlileri aleyhine değil ancak kamu idaresi aleyhine dava açılabileceğinin kabulü gerekir.
    Bu çerçevede eldeki rücuan tazminat davasında; Jandarma Genel Komutanlığı’nda er olarak kamu hizmetini yerine getiren davalı ... yönünden husumetten red kararı verilmesi gerekir.
    2-İçişleri Bakanlığı yönünden;
    Kurumun rücu hakkının, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkı olması karşısında tazmin sorumlularının sigortalı ya da hak sahiplerine yapmış oldukları ödemelerin rücu alacağından mahsup edilemeyeceği bu haliyle İçişleri Bakanlığı yönünden esasa girilerek elde edilecek bir sonuca göre karar verilmesi gerekir.
    Mahkemece yukarıda belirtilen fiili ve hukuki durumlar dikkate alınmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, Başkan ..."in muhalefetine karşı, Üyeler ..., ..., ... ve ..."ın oyları ve oyçokluğuyla 13.02.2017 gününde karar verildi.








    -KARŞI OY-

    Davacı Kurum, 24.9.2000 tarihinde sigortalının kolluk kuvvetlerince yakalanması sırasında jandarma erin silahından çıkan kurşunla vefat etmesi sonucu hak sahiplerine bağlanan 14.741,78 TL peşin sermaye değerli aylık ile 60 TL cenaze gideri kusurlu bulunan İçişleri Bakanlığı ve jandarma erden talep etmiştir.
    Olayda jandarma erin kamu görevlisi olması nedeniyle husumeti bulunmadığı yönündeki bozma yerindedir. Ancak, İçişleri Bakanlığının sorumlu tutulmasına aşağıdaki nedenlerle katılmamaktayız.
    Davanın yasal dayanağı, 1479 sayılı Kanunun 63. maddesidir. Olayda İçişleri Bakanlığına istihdam eden olarak %15 oranında kusur verilmiştir. Sigortalının hak sahipleri tarafından idare aleyhine hizmet kusuru nedeniyle İdare Mahkemesinde açılan maddi ve manevi tazminat davasında, İçişleri Bakanlığı aleyhine 40.462,70 TL maddi tazminata hükmedilmiş ve hüküm Danıştay’ca onanmıştır. Maddi tazminat istemli davada, hak sahiplerine mükerrer ödeme yapılmaması için Kurumca hak sahiplerine yapılan ödemelerin veya bağlanan aylığın peşin sermaye değerinin maddi tazminat hesabından düşülmesi gerekirdi. Böyle bir düşüm yapılmadığından İçişleri Bakanlığı maddi zararın tamamından sorumlu tutulmuştur. Dolayısıyla bu davada da Kurumca yapılan harcamalardan tekrar sorumlu tutulmak istenmektedir.
    Bağ-Kur Yasasının 63/2. maddesi, “Ancak, Kurum, yapılan bu yardımların ilk peşin değeri için üçüncü kişilere, istihdam edenlere, (...) ve diğer sorumlulara rücu eder. Bu kimselerin hak sahiplerine yaptıkları ödemeler dolayısıyla Kurumun zarara uğraması halinde, hak sahiplerine rücu hakkı saklıdır.”
    Hak sahipleri Kurumdan da yardım alması nedeniyle sebepsiz zenginleşmiştir. Kurumun İçişleri Bakanlığına dava açma hakkının olduğunu kabul edersek kesinleşen tazminat davası nedeniyle İçişleri Bakanlığının mükerrer ödeme yapılan sigortalıya rücu imkanı kalmamıştır.
    Kurum sigortalısının üçüncü kişi tarafından öldürülmesi ve bu olay nedeniyle davalı Bakanlık hak sahiplerine kesinleşen ilam ile destekten yoksunluk tazminatı ödemiş ve aynı zamanda Kurumca da aylık bağlandığından hak sahipleri sebepsiz zenginleştiği ve Kurum da zarara uğradığından Kurumun 63/2. madde kapsamında hak sahiplerine rücu imkânı vardır. (Yrg10. HD 1.11.1993, 1993/7070-11944)
    Yukarıda belirtildiği şekilde davalı ..., Kurumun rücu alacağı da kabul edilecek olursa kesinleşen ilam nedeniyle mükerrer ödemede bulunmak zorunda kalacak, aynı zamanda sigortalıya da mükerrer ödeme yapılmış olacaktır. Davacı Kurumun, rücu imkânı kalmaması nedeniyle maddi tazminat davası ile zararının tamamı karşılanan kendi sigortalısından rücu imkânı bulunduğundan davanın İçişleri Bakanlığı yönünden reddi gerektiği düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi