11. Hukuk Dairesi 2015/7709 E. , 2016/2419 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...... FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2014
NUMARASI : 2013/180-2014/321
Taraflar arasında görülen davada ..... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/12/2014 tarih ve 2013/180-2014/321 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin gıda sektöründe faaliyet gösteren Türkiye"nin saygın ve tanınmış kuruluşlarından biri olduğunu, adına tescilli 2007/32383 sayılı “.."....”, 2008/40483 sayılı “... ...... .."....”, 2007/45675 sayılı “... ...... .."....”, 2007/45676 sayılı “... ...... .."....”, 2008/40482 sayılı “... ...... .."....”, 2007/32383 sayılı “...... .."....”, 2011/17366 sayılı “... ...... .."....”, 2011/17375 sayılı “... ...... .."....” ibareli markalarının bulunduğunu, “.."....” ibaresinin müvekkili tarafından yaratılıp tescil ettirilerek tanınmış marka haline girildiğini, ayırt ediciliği bulunan bu ibare üzerindeki her türlü hakkın müvekkiline ait olduğunu, davalı şirket tarafından “.... ........” ibareli markanın tescili için ... nezdinde başvuruda bulunulduğunu, müvekkilince adına tescilli “.."....” ibareli markalar mesnet gösterilerek 556 sayılı KHK"nın 8/1-b ve 8/4. maddeleri ile 35. maddeleri uyarınca iltibas tehlikesi, tanınmışlık ve başvurunun kötü niyetle yapıldığına ilişkin itiraz edildiğini, zira davalının müvekkilinin markasına benzer nitelikte marka tescil başvurularında bulunmasının kötü niyete delalet ettiğini, müvekkilince yapılan itirazın ... YİDK tarafından verilen 2013-M-2299 sayılı karar ile nihai olarak reddedildiğini ileri sürerek ... YİDK tarafından verilen 2013-M-2299 sayılı karın iptaline markanın tescili halinde hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkil kurum tarafından verilen kararın hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı .... Şeker San. ve Tic. A.Ş. vekili, “....” ibaresinin tek başına ayıt ediciliği bulunmadığını, davacının markasını sadece ... emteası üzerinde kullandığını, markalar arasında iltibasa mahal verir düzeyde benzerliğin olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; başvuruya konu marka ile redde mesnet markanın düşük seviyede ayırt ediciliği olan “....” unsurunu paylaştıkları karıştırılma ihtimalinin değerlendirilmesinde örtüşmeyen birleşenlerin markaların genel izlenimi üzerindeki etkisine odaklanılması gerektiği, taraf işaret ve markalarında örtüşmeyen birleşenler olan davacı markalarındaki “..”,”... ... ....” ilavelerinin davalı başvurusundaki “....” ve “....” ibarelerinin benzerliğinin bulunmadığı, aksine başvurudaki vurgunun davalının şemsiye markası olan “....” ve “....” kelimeleri üzerinde yoğunlaştığı, dolayısıyla bu ilavelerin ayırt ediciliğinin ortak unsurdan daha fazla olduğu, davalının “....” şemsiye markası dışında kalan “.... ....” sözcüklerinin ortalama tüketici nezdinde bırakacağı algının tamlanan ve ortak unsur olan “....” sözcüğünü kavramsal olarak değiştirmek suretiyle farklılaştırdığı markaların son derece benzer ya da aynı olması halinin somut olayda gerçekleşmediği, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 07/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.