11. Ceza Dairesi 2016/4052 E. , 2017/7203 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenlemek
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanığın‘‘.... Gıda Çarşısında bulunan ..... Ticaret Şirketine 2004 yılında işçi olarak gittiğini, yaklaşık 3- 3,5 ay kadar bu şirkette çalıştığını şirketin sahipleri ..... ve ..... isimli şahısların, kendisini ve ..., ....... ve..... isimli soyadını hatırlayamadığı bir işçi ile birlikte toplam 6 kişiyi gıda çarşısında bulunan 3 ya da .....Notere götürdüklerini ve kendilerine bir belge imzalattıklarını, bu belgeyi de sigorta işlemleri ve bundan sonraki maaşlarını alabilmeleri için imzalattıklarını söylediklerini, yaklaşık 10 gün kadar daha çalıştıktan sonra patronların her ikisi de ortalıktan kaybolduklarını, kendilerinin burada çalışmaya 2-3 gün daha devam ettiklerini, sonra maliyecilerin işyerini kapattığını, vergi levhasını aldıklarını, sonrasında .... isimli bir şirkette çalışmaya başladıklarını, ondan sonra da bu iş yeriyle bağlantıyı kopardıklarını, kendisinin şirket kurmadığını fatura kesmediğini’’ beyan eden savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından; suça konu 2006 yıllarına ait faturaları kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığı araştırılarak yapılmış olması halinde haklarında düzenlenen vergi inceleme ve sair raporların onaylı suretleri getirtilerek incelenmesi, kamu davası açılıp açılmadığının sorulması, açıldığının tespiti halinde dava dosyasına intikali sağlanarak ayrıntılı özetinin tutanağa geçirilmesi ve bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin alınarak dosyaya konulması, faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler de dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması, fatura ile belgeler üzerindeki imza ve yazıların da sanığa yada sanığın iddia ettiği gibi ..... ve ....."e ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması ile sanığın alınan savunmasında ismini beyan ettiği, ..... ,...., ..., ....., ....., ..... ve ..... adlı şahısların ifadelerine başvurulmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre;
a) Sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infazı kısıtlayacak şekilde denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi,
b) İddianamede sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanması talep edilmediği halde 5271 sayılı CMK"nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan anılan hükmün uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
c)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/10/2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.