12. Ceza Dairesi Esas No: 2016/5793 Karar No: 2018/2598 Karar Tarihi: 08.03.2018
Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/5793 Esas 2018/2598 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2016/5793 E. , 2018/2598 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat
Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dairemizin 03/03/2015 tarih, 2014/9043 esas, 2015/3885 sayılı kararında yer alan ""Sanığın saat 09:30 sıralarında idaresindeki araç ile cadde üzerinde seyretmekte iken, sağındaki sokaktan kontrolsüzce caddeye çıkan katılan idaresindeki araca çarpması sonucu hafif şekilde yaralandığını bildiren katılanın adli raporunda oksipital bölge alt orta hatta ağrı ve hassasiyet mevcut olduğunun bildirilmesine, dolayısıyla basit tıbbi müdahale ile giderilebilir derecede yaralandığının anlaşılmasına ve kaza tespit tutanağında sanığın tali kusurlu olduğunun tespit edilmesine rağmen mağdurun yaralanmadığı nedeniyle sanık hakkında beraat kararı verilmesi,"" şeklindeki bozma gerekçesi sonucu bakımından usul ve kanuna uygun olduğundan, kararda değişiklik yapılmasına yer olmadığına, CMK"nın 307/3. maddesi gereğince, mahkemenin direnme kararı konusunda karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 08/03/2018 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ:
TCK"nın 89/1. maddede suçun unsuru olarak taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağılığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi için yaptırım yer almakta olup, İncelenen dosyada alının doktor raporlarında mağdurun beyanı dışında acı veren bir tespit yapılmamış olup buradaki acı kavramının subjektif olduğu kişiden kişiye değişiklik gösterebileceği ayrıca doktor tarafından bir tespit yapılmaması sebebiyle sadece mağdurun beyanı doğrultusunda sanığın sorumlu tutulması, şüpheden sanık yararlanır evrensel hukuk ilkesine de aykırı olduğundan ilk derece mahkemesinin kararındaki gerekçe yerinde olduğundan ve karar usul ve yasaya uygun olduğundan onaması görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.