Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/7514 Esas 2015/17296 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7514
Karar No: 2015/17296
Karar Tarihi: 21.12.2015

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/7514 Esas 2015/17296 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2015/7514 E.  ,  2015/17296 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıf.)


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalının müvekkili hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığını, ancak takibe konu bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek müvekkilinin davalıya takibe konu bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, takibe konu bonodaki imzanın davacıya ait olduğunu savunarak davanın reddini ve davacı aleyhine %20 tazminata hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere göre; ATK Fizik İhtisas Dairesi"nin 22/04/2014 tarihli raporunda bonodaki imzanın davacı eli ürünü olup olmadığının saptanamadığının belirtildiği, grafoloji uzmanından oluşan 3"lü bilirkişi heyetinin 18/08/2014 tarihli raporunda ise bonodaki imzanın davacı eli ürünü olduğunun mütalaa edildiği, her iki rapor arasında çelişki oluştuğundan ATK Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin 23. maddesine göre ATK"dan yeni bir rapor alındığı, 13/11/2014 tarihli bu raporda da bonodaki imzanın davacı eli ürünü olup olmadığının saptanamadığının belirtildiği, ATK"nın 13/11/2014 tarihli raporunun hükme esas alındığı, dolayısıyla dava konusu bono altındaki imzanın davacı eli ürünü olduğunun ispatlanamadığı, bunun yanında davalının icra takibinde kötü niyetli olduğunun söylenemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının takibe konu bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Davacı, takibe konu edilen bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek menfi tespit isteminde bulunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan 13/11/2014 tarihli bilirkişi raporu denetime açık ve hüküm kurmaya yeterli mahiyette değildir. Zira raporda mukayeseye esas alınan belgelerin bila tarihli olduğu veya dava konusu senedin keşide tarihinden sonrasına ait olduğu görülmüştür. Mahkemece, davacının takibe konu bononun keşide tarihinden önceki dönemde yetkili merciler önünde attığı imza örneklerini içeren belgelerin asılları getirtilerek bonoda davacıya atfen atılan imzanın davacıya ait olup olmadığı konusunda yeni bir bilirkişi raporu alınması gerekirken, bu hususlar gözetilmeden yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine, 21.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.