Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4342 Esas 2017/7199 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4342
Karar No: 2017/7199
Karar Tarihi: 26.10.2017

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4342 Esas 2017/7199 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2017/4342 E.  ,  2017/7199 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    1-Belgede sahtecilik suçlarında; aldatma yeteneği bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye ait olması nedeniyle, suça konu Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığının adli emanetin 2007/1861 sırasında kayıtlı çekin celbi sağlanıp incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, denetime olanak verecek şekilde dosya içerisine konulması, aldatma yeteneğine sahip olup olmadığının tartışılması, çek üzerinde daha öncesinden banka tarafından sahte uyarısı girilmesi nedeniyle sahte olduğu yönündeki yazısı uyarınca söz konusu çekin sahte olup olmadığı yönünden kriminal inceleme yaptırılması ve çek keşidecisi gözüken ..... Gıda İhr. İth. Paz. ve Tic. Turizm Ltd. Şti. adlı şirketin yetkilisinin araştırılarak olayla ilgili tanık olarak ifadesinin alınması, neticesine göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-UYAP üzerinden yapılan sorgulamadan sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan çok sayıda dava açılmış olduğunun anlaşılması karşısında, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün ve 2013/11-397-2014/202 sayılı kararında açıklandığı üzere, belgelerde sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu ve fiil tarihleri de dikkate alınarak; hukuki kesintinin iddianame tarihi itibarıyla oluşacağı gözetilip sanığın eylemlerinin ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünün kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme biçimde işlenmiş tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi ile mükerrer yargılama ve cezalandırılmanın önlenmesi bakımından sanık hakkında benzer eylemlerden açılan tüm dosyalar getirtilip incelenerek mümkünse birleştirilmeleri, değilse bu davayı ilgilendiren kısımlarının onaylı örneklerinin dosya içerisine konulması, zincirleme suç ilişkisi içindeki eylemlerden bazılarının kesinleşmiş mahkumiyet hükmüne konu olmasının diğer eylemlerin dava konusu yapılmasına engel olmayacağı, bu bağlamda sonradan sübutu kabul edilen eylem nedeniyle münhasıran önceki cezada zincirleme suç hükümlerinin uygulanması nedeniyle ortaya çıkacak olan ilave cezaya hükmolunabileceği dikkate alınarak, sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırmayla hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.