
Esas No: 2016/1176
Karar No: 2016/7453
Karar Tarihi: 22.09.2016
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/1176 Esas 2016/7453 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 14.04.2014 ve 05.06.2014 gününde verilen dilekçeler ile miras sebebiyle istihkak istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 13.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
-KA R A R-
Dava, mirasta istihkak isteğine ilişkindir.
Davacılar, dava ve birleştirilen davada ortak murislerine ait olan taşınmazın kamulaştırıldığını, ancak murisin kamulaştırma bedeli ödenmeden vefat ettiğini, kamulaştırma bedelinin davalının banka hesabına yattığını, terekeye dahil olması gereken paranın davalı tarafından alınarak davacılara hisselerine düşen miktarın verilmediğini belirterek, mirasçılık belgesi uyarınca hisselerine düşen miktarın davalıdan alınarak davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, murisin kendisine baktığı için kamulaştırma bedelini davalıya hibe ettiği kanaati edinildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Miras açılınca, mirasçılar onun tamamına sahip olurlar, kanunda açıkça yazılı haller müstesna olmak üzere, müteveffanın alacakları ve bilcümle hakları ve zilyed bulunduğu malları, mirasçılarına intikal eder (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 599). Mirasçı birden ziyade ise, terekedeki haklar ve borçlar taksime kadar müşa kalır. Tereke mirasçıların mülkü olup, mukavele veya kanun ile muayyen temsil ve idare hakları mahfuz kalmak üzere mirasçılar, bunda müştereken tasarruf ederler. Mirasçılardan birinin talebi üzerine hakim, taksimin icrasına kadar miras şirketine bir mümessil tayin edebilir (TKM m. 581).
Terekeye veya bir kısmına vazıyet edenlere karşı kanuni veya mansup mirasçı sıfatı ile üstün bir hakka sahip olduğunu iddia eden kimse, miras sebebi ile istihkak davasında bulunabilir. Hakim davacının talebi üzerine hakkının muhafazası için iktiza eden tedbirleri ittihaz eyler. Bu tedbirler, teminat itası veya tapu kaydine şerh verilmesi gibi şeylerdir (TKM m. 577).
Terekeye veya bazı tereke mallarını elinde bulunduran kimseye karşı dava açan yasal veya atanmış mirasçının mirasçılıkta üstün hak iddiası bulunmuyorsa açılan dava adi istihkak davası olarak adlandırılmaktadır. Adi istihkak davasında miras sebebiyle istihkak davasından farklı olarak mirasçılıkta üstün hak iddiası bulunmadığı gibi mirasçılık sıfatıyla ilgili uyuşmazlık da mevcut değildir. Mirasçıların istihkak davası açması her zaman imkan dahilindedir.
Somut olayda; davacılar yasal mirasçı olduklarından ve mirasçılık sıfatlarına yönelik bir itiraz bulunmadığından 4721 sayılı TMK 637. maddesinde belirtilen hükümlerinin bu davada uygulanması mümkün değildir. Mirasçıların üstün hak iddiası bulunmadığından dava (adi) istihkak istemine ilişkindir.
Kamulaştırma bedelinin mirasbırakan tarafından mirasçısı olan davalıya sağlararası karşılıksız kazandırma ile verildiği davalı tarafından ispatlanamadığından mirasta denkleştirme de söz konusu değildir.
Davacılar ile davalı, muris ..."nın mirasçılarıdır. ... adına kayıtlı 2848 parsel sayılı taşınmazın tamamı 05.11.2013 tarihinde ...Tapu Müdürlüğü"nde murise vekaleten davalı ... tarafından kamulaştırma yoluyla Karayolları Genel Müdürlüğü"ne devredilmiş, muris ... 25.11.2013 tarihinde vefat etmiş, kamulaştırma bedeli ise davalı ..."ın Türkiye ... Bankası"nın Saruhanlı Şubesi nezdindeki hesabına 03.12.2013 tarihinde yatırılmıştır. Davacılar ve davalı mirasçılık belgesine göre mirasbırakanın mirasçıları olduklarına göre davacıların miras payları oranında kamulaştırma bedelinin istihkakını isteyebilirler. Mahkemece, belirtilen husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.09.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.