Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/4255 Esas 2018/3084 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4255
Karar No: 2018/3084
Karar Tarihi: 04.10.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/4255 Esas 2018/3084 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Maddenin suçu \"Silahlı terör örgütüne üye olma\" olan sanık, Bölge Adliye Mahkemesince verilen mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi sonucu Ceza Dairesinde yargılandı. Dosya incelendi ve usulü işlemlerin kanuna uygun yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği görüldü. İddialar ve savunmalar eksiksiz olarak sergilendi ve vicdani kanı çelişmeyen verilere dayandırıldı. Yargılanan sanığın suçu işlediği karar verildi ve hükmün onanması sonucu temyiz davası reddedildi.
Kanun maddeleri:
-Türk Ceza Kanunu'nun 314/2
-Türk Ceza Kanunu'nun 62/1
-Türk Ceza Kanunu'nun 53/1
-Türk Ceza Kanunu'nun 58/9
-Türk Ceza Kanunu'nun 63
-3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1.

16. Ceza Dairesi 2017/4255 E. , 2018/3084 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2,62/1,53/1,58/9,63 ve 3713 sayılı
Kanunun 5/1 maddeleri gereğince verilen
mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun
esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle,
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 04.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.