İhaleye fesat karıştırma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/2639 Esas 2016/4338 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/2639
Karar No: 2016/4338
Karar Tarihi: 28.04.2016

İhaleye fesat karıştırma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2014/2639 Esas 2016/4338 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme tarafından verilen 2014/2639 E. ve 2016/4338 K. numaralı karar, ihaleye fesat karıştırma suçlaması ile yargılanan sanıkların beraatine karar vermiştir. Mahkeme, 4734 sayılı Kanunun 10. maddesi son fıkrasının (a), (b), (c), (d), (e) ve (g) bentlerinde sayılan durumların mevcut olmaması halinde ihaleyi kazanan şirketle sözleşme imzalanmadan önce ihale tarihi itibariyle belirtilen durumlarda olmadığına ilişkin belgelerin istenip incelendikten sonra sözleşmenin imzalanma mükellefiyetinin ihale yetkilisine ait olduğunu belirtmiştir. Kararda, sanıkların kamu görevlisi olmadıkları dikkate alınarak, tüm kanıtların incelendiği ve iddianın reddedildiği ifade edilmiştir. Bu nedenle, mahkeme heyeti sanıkların beraatına karar vermiştir. Kanun maddeleri olarak ise, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 10. maddesi son fıkrasının (a), (b), (c), (d), (e) ve (g) bentleri öne çıkmaktadır.

5. Ceza Dairesi 2014/2639 E. , 2016/4338 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : İhaleye fesat karıştırma
HÜKÜM : Beraat

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
4734 sayılı Kanunun 10. maddesi son fıkrasının (a), (b), (c), (d), (e) ve (g) bentlerinde sayılan durumlarda olmadığına ilişkin taahhütname verilmesi halinde ihaleyi kazanan şirketle sözleşme imzalamadan önce ihale tarihi itibarıyla belirtilen durumlarda olmadığına ilişkin belgeleri isteyip alarak, inceleme ve uygun gördükten sonra sözleşmeyi imzalama mükellefiyetinin ihale yetkilisine ait olduğu, sanık kamu görevlilerinin bu sıfatlarının bulunmadığı nazara alınarak sanıkların leh ve aleyhindeki toplanan tüm kanıtları inceleyip, irdeleyen ve iddianın reddine ilişkin sebepleri karar yerinde ayrı ayrı gösteren, savunmayı tercih nedenlerini açıklayan, aleyhteki kanıtları hükümlülük için yeterli görmeyen mahkemenin beliren takdir ve kanaati karşısında tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmediği gibi katılan vekilinin temyiz itirazları da yerinde görülmediğinden reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükümlerin ONANMASINA, 28/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.