11. Ceza Dairesi 2016/4858 E. , 2017/7193 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
A-Sanığın hakkında "defter belge ibraz etmeme" suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,ancak; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nun 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; suç tarihinde engel adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında yasanın aradığı objektif ve subjektif şartlar karar yerinde tartışılmadan, sanığın sabıkalı olduğundan bahisle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
B-Sanık hakkında "2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek" suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-Sanık hakkında vergi suçu ve vergi tekniği raporları ile mütalaaya uygun olarak 2006 ve 2007 takvim yıllarında “sahte fatura düzenlemek” suçlarından açılan kamu davasında; , sanığın savunmasında atılı suçlamayı kabul etmediğini belirttiği, sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki "Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi ve 2006 yılına ilişkin sadece fotokopiden ibaret 2 adet faturanın dosya içine konulduğu anlaşılması karşısında; her iki takvim yılına ait fatura ayrıntılarının Vergi Dairesi"nden sorularak kanaat oluşturacak sayıda fatura aslı ya da onaylı suretlerinin istenmesi, incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi, denetime olanak verecek sayıda dosya içinde bulundurulmasından sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik kovuşturma ile yetinilerek mahkumiyet kararı verilmesi,
2-Kabule göre de;
a) Her takvim yılında işlenen sahte fatura düzenlemek eylemlerinin her bir takvim yılı için birbirinden bağımsız ve ayrı suçları oluşturduğu, aynı takvim yılında birden fazla fatura düzenlenmesi halinde teselsül hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden teselsül hükümleri uygulanmaksızın ve hangi takvim yılından hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin tek suçtan ceza tayini,
b)Sahte fatura düzenlemek eylemi bakımından, suç tarihi itibariyle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 4369 sayılı Yasa ile değişik 359/b-1. maddesinde onsekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüş olup, 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/b maddesi ile cezanın üç yıldan beş yıla kadar hapis cezasına çıkarıldığı nazara alındığında, belirtilen suç tarihlerinde sahte fatura kullanmak suçunun temel cezasının asgari haddinin 18 ay hapis olduğu ve bu haliyle sanığın lehine olduğu cihetle, uygulamalı yasa karşılaştırması yapılmadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 61. maddesine aykırı olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşıldığına dair hiçbir gerekçe gösterilmeden ve hüküm kısmında teşdiden uygulama yapıldığı da belirtilmeden temel cezanın 3 yıl hapis olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sahte fatura düzenlemek suçları bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 26.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.