2. Ceza Dairesi 2015/461 E. , 2015/3874 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 13 - 2014/38650
MAHKEMESİ : İzmir 5. Çocuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/12/2013
NUMARASI : 2013/65 (E) ve 2013/1157 (K)
SUÇ : Hırsızlık. mala zarar verme, konut dokunulmazlığını bozma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ;
Mala zarar verme suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a eklenen geçici 2. maddede, Bölge Adliye Mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından verilenler hariç olmak üzere sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dahil adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükümlerine karşı temyiz yasa yoluna başvurulamayacağı öngörülmekle, hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ;
Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
III-Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;
Açıklanması geri bırakılan hükmün, açıklanması için 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 1. fıkrası uyarınca duruşma açılarak ve oluşan yeni durum karşısında, duruşma açıldığından ve yargılamaya devam olunduğundan sanık ile varsa katılan haberdar edilip, hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlediğinin ya da denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yasal ve geçerli bir mazereti bulunmadığı halde yerine getirmediğinin yapılan duruşma sonunda tespiti halinde, 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin 11. fıkrası gereğince hüküm ilk şekliyle açıklanır.
Bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir.Bu iki koşuldan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle 5560 sayılı Kanun"un 23. maddesi ile CMK"nın 231. maddesine eklenen 7. fıkra gereğince uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere, önceki hükümde bir değişiklik yapılamayacaktır. Açıklanan bu hükümdeki hukuka aykırılıklar ise temyiz ya da kanun yararına bozma yoluyla Yargıtay’ca yapılacak inceleme sonucunda giderilebilecektir.
Ancak; hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanık denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemediği halde yalnızca kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getirememiş olabilir.
Bu durumda ise mahkeme; hükmün açıklanması amacıyla yapılan duruşma sonucunda denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın, söz konusu yükümlülüğü yerine getirememe nedeniyle ilgili durumunu değerlendirerek, cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine, ya da koşulların varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine ilişkin karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir. Ancak hiçbir durumda mahkemece, sübut ve nitelendirmeye ilişkin önceki uygulamadan farklı bir uygulama yapılması olanaklı değildir.
Yapılan açıklamalar gözetilerek somut olay değerlendirildiğinde; denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediği anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkındaki, geri bırakılan hükmün açıklanması ile yetinilmesi yerine, CMK’nın 231. maddesinin 11. fıkrasının 2. cümlesindeki hükme aykırı olarak, 21/10/2010 tarihli hükümden farklı olarak 5237 sayılı TCK"nın 119/1-c maddesi uygulanarak arttırm yapılması ,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 26/02/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.