13. Ceza Dairesi 2018/5865 E. , 2018/15690 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan verilen beraat kararına ilişkin hükmün incelenmesinde;
Sanık hakkında verilen beraat kararının gerekçesine yönelik bir temyiz isteği bulunmadığı gibi beraat kararına yönelik temyiz isteminde hukuki yararı bulunmadığından sanığın temyiz isteğinin 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, II-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
5237 sayılı TCK"nın 50/1-a ve 52/2. uygulama bentlerinin kararda gösterilmemesi, mahallinde giderilmesi olanaklı eksiklik olarak kabul edilmiştir.
01/03/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK.nun 50/6. madde ve fıkrasında yer alan “yaptırım” ibaresinin “tedbir” olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinin 4. ve 9. yine 18/06/2014 tarihli 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile 3. ve 8. fıkralarındaki değişiklikler gözönüne alındığında, ayrıca 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde, verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda, ödenmeyen para cezasının hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi hususu infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ...’nun temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
III- Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK"nın 50/1-a ve 52/2. uygulama bentlerinin kararda gösterilmemesi, mahallinde giderilmesi olanaklı eksiklik olarak kabul edilmiştir.
01/03/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK"nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan “yaptırım” ibaresinin “tedbir” olarak değiştirilip, 5275 sayılı Yasanın 106. maddesinin 4. ve 9. yine 18/06/2014 tarihli 6545 sayılı Yasanın 81. maddesi ile 3. ve 8. fıkralarındaki değişiklikler gözönüne alındığında, ayrıca 10.
fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde, verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda, ödenmeyen para cezasının hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi hususu infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Bozma öncesi sanıklar hakkında verilen hükmün aleyhe bozulması karşısında, bozma sonrası sanıkların beyanları alınmadan mahkumiyetine karar verilerek, 1412 sayılı CMUK"un 326/2. maddesine aykırı davranılmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...’ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA,12.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.