Vergi usul kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/7604 Esas 2017/7165 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/7604
Karar No: 2017/7165
Karar Tarihi: 26.10.2017

Vergi usul kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/7604 Esas 2017/7165 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, muhasebecisi olduğu ileri sürülen şirket adına sahte fatura düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, sanık savunmasında fatura düzenlemediğini belirtmiştir. Ancak, söz konusu faturaların gerçekliği ile ilgili kuşkular vardır ve Vergi Usul Kanunu'nun ilgili maddelerine göre, faturalarda zorunlu bilgilerin bulunması gerekmektedir. Bu nedenle, faturaların matbaada bastırılmadığı belirlenmiş ve suça konu faturalardan birkaçının incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadıklarının tespit edilmesine ve faturaları kullanan firmaların hakkında açılan davaların incelenmesine karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma yapılmadan mahkumiyet kararı verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek, karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
-Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesi, Vergi Usul Kanunu'nun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgelerin vergi kanunları bakımından, hiç düzenlenmemiş sayılacağını belirtir.
-Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesi, faturaların zorunlu olarak taşıması gereken bilgileri açıklar.
11. Ceza Dairesi         2016/7604 E.  ,  2017/7165 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    .... Giy. San. ve Tic. Ltd Şti. nin muhasebecisi olduğu iddia edilen sanığın 2006 takvim yılında sahte fatura düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, sanığın savunmasında 2006 Nisan ayında bürosunu kapattığını, defter ve belgeleri şirketin ortağı ..."a teslim ettiğini, hiçbir şekilde fatura düzenlemediğini ifade etmesi, adı geçen şirkete ait faturaların 12.02.2008 tarihinde ihbar üzerine ..."a ait iki ayrı adreste yapılan aramalarda ele geçirilmesi, faturaların matbaada bastırılmadığının belirlenmesi ve sahte fatura düzenleme suçunda suçun maddi konusunun fatura olması, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından, hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde belirlenebilmesi için; öncelikle suça konu faturalardan birkaçının asılları veya onaylı suretleri getirtilip incelenerek, kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadıklarının tespit edilmesinden sonra, faturaları kullanan firmalar hakkında düzenlenen varsa vergi raporlarının, karşıt inceleme tutanaklarının aslı veya onaylı örnekleri getirtilerek, bu firmalar ve şahıslar hakkında sahte fatura kullanmak suçundan dava açılıp açılmadığı, açılmışsa dava dosyaları celp edilip özetinin duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren ve sahteliği belirleyen delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, suça konu faturaları kullanan şirket yetkililerinin/şahısların faturaları kimden, hangi ticari ilişkiye dayanarak aldıklarının sorulması, adı geçen ... hakkında soruşturmanın akıbeti araştırılarak tanık olarak ifadesine başvurulması, gerektiğinde suça konu faturalar üzerinde yer alan yazı ve imzaların sanık ve ..."a aidiyeti hususuna imza incelemesi yaptırılarak sonucuna göre, sanığın atılı suçu ne şekilde gerçekleştirdiği karar yerinde tartışılarak hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    2- Kabule göre;
    a) Aynı takvim yılı içerisinde birden fazla sahte fatura düzenlediği kabul edilen sanık hakkında zincirleme suç hükmünün uygulanmaması, yasaya aykırı,
    b) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 26.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.