Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/9529
Karar No: 2017/7164
Karar Tarihi: 26.10.2017

Vergi usul kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/9529 Esas 2017/7164 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıkların sahte fatura düzenlemek suçundan açılan kamu davasında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi amacıyla sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme raporları düzenlenip düzenlenmediği araştırılmalıdır. Sahte faturaları kullanan ilgili şirket yetkilileri hakkında 2006 yılında sahte fatura kullanmak suçundan dava açılmış olup olmadığı da araştırılmalıdır. Faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren belgeler incelenmeli ve karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılmalıdır. Sanıkların hukuki durumu belirlenirken suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan kanunların uygulanması gerekmektedir. Zincirleme suç hükümlerinin uygulanması da gerekmektedir. TCK'nın 53. maddesi de Anayasa Mahkemesi kararıyla yeniden değerlendirilmelidir. Kanun maddeleri: 5728 sayılı kanunun 276. maddesi, 213 sayılı kanunun 359/b maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 43. maddesi ve 53. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2016/9529 E.  ,  2017/7164 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1-Şirket ortakları olan sanıkların 2008 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçunu işledikleri iddiası ile açılan kamu davasında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi amacıyla; sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme raporları düzenlenip düzenlenmediği araştırılarak, düzenlenmiş olması halinde getirtilerek incelenmesi, sahte faturaları kullanan ilgili şirket yetkilileri hakkında 2006 yılında sahte fatura kullanmak suçundan dava açılmış olup olmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde birleştirilmesi, mümkün olmadığı takdirde, dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları kullanan mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı da araştırılıp, karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması, faturaları kullanan şirket yetkililerinin/şahısların tanık olarak beyanlarının alınması ile faturaları kimden hangi ticari ilişki çerçevesinde aldıklarının sorulması ve gerekirse faturalar üzerindeki yazı ve rakamların sanıklara ait olup olmadığına ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra yüklenen suçta gözönünde bulundurulması gereken suç ve cezaların şahsiliği ilkesi uyarınca sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Kabul ve uygulamaya göre de;
    a-Suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan ve 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı yasanın 276. maddesiyle değişik 213 sayılı Kanun"un 359/b maddesinde öngörülen cezanın alt sınırının 3 yıl hapis olduğu gözetilmeden, temel cezanın değişiklikten önceki 359/b-1. maddesi uyarınca 18 ay olarak tespiti suretiyle eksik ceza tayini,
    b-5237 sayılı TCK"nın 43. maddesine göre "bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi" halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği; somut olayda sanıkların 2008 takvim yılı içinde farklı tarihlerde birden fazla sahte fatura düzenlediklerinin anlaşılmasına karşın haklarında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması,
    c-TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin maddenin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi