Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2561 Esas 2018/3065 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2561
Karar No: 2018/3065
Karar Tarihi: 04.10.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2561 Esas 2018/3065 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi'nin 2018/2561 Esas, 2018/3065 Karar numaralı kararında, suçlu olarak görülen kişinin Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan TCK'nın 314/2, 62/1, 53, 58/9, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanun'un 5. maddesi uyarınca mahkum olduğu ve istinaf başvurusunun esastan reddedildiği belirtilmektedir. Temyiz edilen dosya incelendikten sonra, vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanları ve gerekçe içeriği göz önüne alınarak yapılan incelemede, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirlenmiş ve sanık müdafiinin ileri sürdüğü nedenlerin yerinde görülmediği sonucuna varılmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: TCK'nın 314/2, 62/1, 53, 58/9, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanun'un 5. maddesi.
16. Ceza Dairesi         2018/2561 E.  ,  2018/3065 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 62/1, 53, 58/9, 63. maddeleri ve 3713
    sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca mahkumiyet
    kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanı ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 04.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.