20. Hukuk Dairesi 2015/3349 E. , 2016/1953 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :... Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ...ve ...mirasçısı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... mahallesinde bulunan 101 ada 37 parsel sayılı taşınmaz, 10 hektar yüzölçümü ile tarla vasfıyla kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ... ve ark. adına paylı olarak tespit edilmiş, 16.08.1993 - 15.09.1993 tarihleri arasında askı ilanına çıkarılmıştır.
Temyize konu davada ..., 15.09.1993 tarihli dava dilekçesi ile; dava konusu taşınmazın önceki kadastro çalışmaları sırasında, taşlık kayalık olarak tespit dışı bırakıldığını, davalı olduğu önceki dosyada ziraat bilirkişinin dava konusu taşınmazın taşlık, kayalık, delicelik ve yer yer harnup ağaçlarından oluştuğunun anlaşıldığını, özel mülke konu olmayacak yerlerden olduğunu belirterek tespitin iptalini ve taşınmazın ... adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Birleştirilen ... E. - ... K. sayılı dosyada davacılar Y...ve Z.. T..., 10.09.1993 tarihli dava dilekçeleri ile; taşınmazda kendi hisselerinin de bulunduğunu, taşınmazların kök murislerinden kaldığını belirterek tespitin iptalini ve taşınmazın kendi hisseleri oranında adlarına tescilini talep ve dava etmişler, ... 1289 yoklama 64 nolu tapu ve 1937 tarih 26 numaralı vergi kayına dayanmışlardır.
Birleştirilen ... E. - ...K. sayılı dosyada davacılar ..., ... ve ..., 10.09.1993 tarihli dava dilekçeleri ile; taşınmazın kök murisler ... ve .... geldiği, kendilerinin .... mirasçıları olduğu halde, adlarına tespit yapılmadığını belirterek tespitin iptali ile taşınmazın payları oranında tapuya tescilini talep ve dava etmişlerdir.
Birleştirilen ... E. - ... K. sayılı dava dosyasında davacılar ..., ... ve .... ile ....; 15.09.1993 tarihli dava dilekçeleri ile; taşınmazın ... Oğlu ..."ten olma ..."ye ait olduğunu, babaları ..."den de kendilerine kaldığını, dava konusu yere ait 1937 tarih ve 25 ve 26 nolu vergi ve Haziran 1289 yoklama 4 numaralı tapu kayıtları olduğunu ileri sürerek, davalılar adına yapılan tespitin iptali ile taşınmazın adlarına tescilini talep ve dava etmişlerdir,
Birleştirilen ... E. - ... K. sayılı dava dosyasında davacılar ...ve ... ile ...., 13.09.1993 tarihli dava dilekçeleri ile taşınmazların murislerinden kendilerine kaldığı, 100 yılı aşkın eklemeli zilyetlikleri bulunduğunu, buna rağmen, davalılar adına hatalı tespit yapıldığını belirterek tespitin iptalin ve taşınmazın adlarına tescilini talep ve dava etmişlerdir.
Asli müdahil .... ve arkadaşları, 24.01.1996 tarihinde harçlı katılım dilekçeleri ile; dava konusu taşınmaza ait Ocak 1961 tarih 2 sıra numarası ve Haziran 1289 tarih 64 sıra numaralı tapu kayıtları olduğu, bu tapu kayıtları incelendiğinde murisleri ..."ın da 1/48 hissesinin bulunduğu, buna rağmen kendilerinin tespit maliki olarak gösterilmediklerini belirterek davalılar adına yapılan tespitin iptali ile tapu kaydı kapsamında kalan taşınmazın hisseleri oranında tapuya tescilini talep etmişlerdir.
Davacı ... ile birleştirilen dosya davacıları, ... ve ... vekili davadan feragat ettiklerini bildirmişlerdir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu davacı .... davasının kabulüne; diğer davacıların davasının reddine; dava konusu 101 ada 37 sayılı parselin kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, tespit maliklerinden ... ile tespit maliklerinden .... mirasçısı .... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Mahkemece davacı .... davasının kabulüne karar verilmişse de; usûlünce taraf teşkili sağlanmadan eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur. Şöyle ki; dava konusu taşınmaz kadastro sırasında ... Oğlu 1310 doğumlu .... ve arkadaşları adına tespit edilmiş, ..."nin ... Kızı ...."nin eşi olduğu edinme sebebinde belirtilmiştir. Dosya içinde bulunan 22.01.2015 tarihli tutanakta, tespit maliki olarak yazılan 1310 doğumlu ... isminde bir kişinin bulunmadığının kolluk vasıtası ile yapılan araştırmada tespit edildiği, kadastro tutanağının edinme sebebinde taşınmazın maliklerinden olan ..."nin ölümü nedeni ile eşi ..."nin ve çocuklarının taşınmazda malik oldukları belirtildiği, bu sebeple kadastro tutanağının malik hanesindeki ..."nin doğum tarihinin ve baba adının yanlış yazıldığı, bahsi geçen kişinin..."nin eşi 1306 doğumlu ... oğlu ... olduğunun tespit edildiği belirtilmiştir. Buna rağmen; tespit maliki olarak kabul edilen ...eşi ..."nin mirasçılardan olan ..."nin mirasçıları davaya dahil edilmemiştir
Bundan başka; mahkemece ilk yapılan keşif sonucu düzenlenen ziraat bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın kısmen taşlık çalılık olduğu belirtildiği halde, 2. keşif sonucu düzenlenen ziraat bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın tamamının taşlık çalılık olduğu belirtilmiş ve mahkemece iki rapor arasındaki çelişki giderilmeden 2. ziraat bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur. Çelişkili raporlara dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır. O halde, mahkemece tespit maliklerinden ölen kişilerin nüfus kayıtları ve veraset ilâmları dosyaya alınarak usulünce taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların delilleri toplanmalı, toplanan deliller çerçevesinde usulunce araştırma yapılarak taşınmazın niteliği şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmeli, tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... ile ...mirasçısı ..."in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/02/2016 günü oy birliği ile karar verildi.