Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3940 Esas 2018/3062 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3940
Karar No: 2018/3062
Karar Tarihi: 04.10.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/3940 Esas 2018/3062 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bir sanık silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan yargılanmıştır. Ancak mahkumen sanığın suçu işlediği yönünde tek delil olarak sunulan ByLock kullanıcısı olduğu iddiasına dayalı tutanağın yetersiz ve eksik olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle sanık müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmüş ve karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu'nun 314/2, 62/1, 53/1-2-3, 58/9 ve 63. maddeleri
- 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1. maddesi
- Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 217. ve 302/2. maddeleri.

16. Ceza Dairesi 2017/3940 E. , 2018/3062 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık müdafiinin 09.10.2017 tarihinde kendisine tebliğ edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararını, 18.12.2017 tarihli dilekçesine ekli havaleli temyiz dilekçesi örneğinin incelenmesi ve UYAP’tan yapılan kontrol sonucunda 23.10.2017 tarihli dilekçesi ile onbeş günlük yasal süresi içerisinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında tebliğnamedeki temyiz isteminin süre yönünden reddine dair görüşe iştirak edilmemiştir.
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı kararında ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespit edilmesi halinde sanığın örgütle bağlantısını gösteren bir delil olduğunun kabul edildiği dikkate alınarak, sanığın ByLock kullanıcısı olup olmadığının atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; yerel mahkemenin kararından sonra dosya içerisine konulduğu anlaşılan ve sanığın ByLock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağının CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak diyecekleri sorulduktan sonra yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken, sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna dair Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen yetersiz ve eksik araştırma tutanağına dayanılarak mahkumiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebepten dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.