19. Hukuk Dairesi 2015/13866 E. , 2015/17170 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av......"ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 24.08.2007 tarihli bayilik sözleşmesi ve aynı tarihli protokol çerçevesinde davalı adına kayıtlı taşınmaz üzerine 15 yıl süre ile intifa hakkı tesis edildiğini, protokolün 3.2.1 maddesi ile davalıya 850.000 USD+KDV=1.003.000 USD bayilik hizmet bedelinin ödendiğini ve davalının bu bedele karşılık 3 ayrı fatura kestiğini, taraflar arasındaki Rekabet Kurulu kararı gereğince infa süresinin 5 yıl süre ile sınırlandırılması üzerine öncelikle.... İcra Müdürlüğü"nün 2010/5196 sayılı dosyası ile takip başlattıklarını itiraz üzerine ...3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/197 esas sayılı dosyasında açtıkları itirazın iptali davasının "protokol hükümleri göz önünde bulundurulduğunda ödenen hizmet bedelinin 15 yıl süre ile verildiği kabul edilse dahi 5 yıllık hizmet süresinin dolmadığı" gerekçesi ile davanın reddine karar verildiğini, bu kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesi tarafından onandığını, buna göre taraflar arasındaki dikey anlaşmanın 24.08.2012 tarihinde sona erdiğini, zaten davalının 23.08.2012 tarihli ihtarname ile anlaşmanın 24.08.2012 tarihi itibariyle sonlanacağını ve yeni bir sözleşme imzalamayacağını belirterek intifanın kaldırılmasını istediğini, müvekkilince 28.08.2012 tarihli cevabi ihtarname davalıya gönderilerek taraflar arasındaki dikey anlaşmanın 10 yıllık süresine karşılık gelen 666.668 USD bayilik hizmet bedelinin ödenmesinin istendiğini, intifanın terkini için istenilen vekaletnamenin de 22.11.2012"de davalıya teslim edildiğini belirterek müvekkilince ödenen 1.003.000 USD bayilik hizmet bedelinin geçersiz ve müvekkili şirket tarafından kullanılamayacak sözleşme süresine (2/3) karşılık gelen 668.666 USD"nin 531.000 USD"nin ödeme tarihi olan 06.09.2007 tarihinden 137.666 USD"sinin ise 08.11.2007 tarihinden itibaren 3065 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca uygulanacak faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının ...3. Asliye Ticaret Mahkemesinde bayilik hizmet bedeli için açtığı davanın derdest olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını, bayilik sözleşmesinin 5 yıl için imzalandığını, protokolün 3.2.2. maddesi gereğince müvekkiline bayilik hizmet bedeli olarak 850.000 USD ödendiğini, müvekkilininde 5 yıl süresince davacının bayisi olarak faaliyet gösterdiğini, davacının 850.000 USD"yi 5 yıl için verdiğini, kaldı ki satış taahhüdünün dahi 5 yıl için verilmesinin de bu durumu teyit ettiğini, öte yandan intifa hakkının 60.000 TL bedel karşılığında tesis edildiğini, davacının 5 yıldan sonra müvekkilini yeni sözleşme yapmaya zorlamak için böyle bir yola başvurduğunu, davacının ödediği bu bedel için müvekkilinin kestiği faturada KDV olup davacının işbu faturanın KDV"si kadar menfaat temin ettiğini, yine faturada gösterilen hizmet bedeli tutarının davacıya kurumlar vergisi avantajı sağladığını, davacının dürüstlük kuralına aykırı davrandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, ...3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/197E-2011/543K. sayılı dosyasında davacı tarafından ödenen bayilik hizmet bedelinin 15 yıllık intifa süresi için olduğu yönünde gerekçe oluşturulduğu, davalının bu gerekçeyi temyiz etmeyerek tahsil ettiği bayilik hizmet bedelinin 15 yıllık intifa süresi için olduğunun kesinleştiği bu itibarla sebepsiz kalan 668.666 USD kadar davalının iade borcu doğduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 668.666 USD"nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2. Davacı yanca keşide edilen 28.08.2012 tarihli cevabi ihtarname davadan önce davalıya tebliğ edilmiş olduğundan ihtarnamenin tebliği ile temerrüdün oluşacağı gözetilerek bu şekilde saptanan temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harçların istek halinde iadesine, 17.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.