MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Memurun resmi evrakta sahteciliği, memurun hakikate aykırı resmi evrak düzenlemesi, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Düşme, beraat

I-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü verilmesi gerektiğine ilişkin Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin incelenmesinde;
Her ne kadar Cumhuriyet savcısı tarafından, sanıklar ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar temyiz edilmişse de; Karabük Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2008/486 esas sayılı iddianamesi ile sanıklar ... ve ... hakkında, yine Karabük Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 14/01/2008 tarih 2008/50 esas sayılı iddianamesi ile sanık ... hakkında sadece dolandırıcılık suçundan dolayı kamu davası açılmış olduğu, resmi belgede sahtecilik suçundan açılmış bir dava ve verilmiş bir hüküm bulunmadığından, Cumhuriyet savcısının bu sanıklara yönelik vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II-Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında dolandırıcılık suçundan verilen hükümlere yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ... müdafiinin 09.01.2014 tarihli dilekçesi ile temyizden feragat ettiği anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz itirazlarına hasren yapılan incelemede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen dolandırıcılık suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davasının düşürülmesi gerektiği gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
III- Sanık ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan verilen düşme, resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Olay tarihinde .... Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünde inşaat mühendisi olarak görev yapan sanık tarafından düzenlenen .... Merkez .... Mahallesi .... adet Afet Konutu inşaatına yönelik hak ediş raporlarında, ataşmanların yerinde yapılan imalat ile uyumlu olmadığı, mükerrer ödeme yapılmasını sağlayacak şekilde hesaplamaların yapıldığı ve tartı tutanaklarının yanlış hesaplandığı iddiasıyla hakkında resmi belgede sahtecilik ve görevi kötüye kullanma suçlarından açılan kamu davasında; sanığın savunmasında suçlamayı kabul etmeyerek, görevinin, hazırlanmış olarak önüne gelen hakediş raporlarını matematiksel olarak inceleyip kağıt üzerinde bir hata var ise bu hatayı düzeltmek yoksa onaylamak olduğunu, bizzat inşaata giderek inşaatı kontrol etme veya hak ediş raporlarının inşaata uygun olup olmadığını kontrol etme görevinin bulunmadığını savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenebilmesi bakımından, hak edişlerin düzenlenmesi sırasında sanıklardan hangilerinin mahallinde, hangilerinin evrak üzerinde inceleme yaptığı, her bir hakediş yönünden sanığın sorumluluğunun ne olduğu belirlenip, yapılan hesap hatalarının kasıtlı olarak veya ihmal neticesi olup olmadığı yönünde üniversitelerde görevli inşaat mühendisi öğretim üyelerinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle inceleme yaptırılması ve Karabük 1.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2008/44 Esas sayılı dosya akıbeti araştırılıp sonucuna göre sanığın eyleminin bütünüyle resmi belgede sahtecilik ya da görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmayacağı değerlendirilip, hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile tek olan fiilin nitelik yönünden ikiye ayrılarak görevi kötüye kullanma suçundan davanın düşmesine ve resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın beraatine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 26.10.217 tarihinde oybirliği ile karar verildi.