4. Hukuk Dairesi 2014/6660 E. , 2014/17281 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Tire 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/09/2013
NUMARASI : 2011/781-2013/550
Davacı M.. T.. vekili Avukat S. B. tarafından, davalı A.. B.. aleyhine 01/12/2011 gününde verilen dilekçe ile davalının kusursuz sorumluluğuna dayalı maddi tazminat ödetilmesi istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 19/09/2013 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 16/12/2012 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davacı asil M.. T.. ve vekili Avukat A. K. ile karşı taraftan davalı Hazine vekili Avukat G. T. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dava, icra memurunun kusurlu eyleminden dolayı uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem reddedilmiş; karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, dava dışı borçlusu aleyhinde başlattığı icra takip dosyasında borçlunun kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca kendisine düşecek daireler ile birlikte adına kayıtlı taşınmazları üzerine haciz konulmasını istediğini, talebinin kabul edilerek haciz şerhinin işlendiğini, 15/08/2011 günü borçlu vekilinin haczin kaldırılması için talep açtığını, icra müdürlüğünce talebin kabul edilerek hacizlerin kaldırıldığını, taşınmazların üçüncü kişilere devir edildiğini, durumu öğrendiğinde icra memurunun muamelesini şikayet ettiğini, Tire İcra Mahkemesinin 2011/83 Esas 2011/70 Karar sayılı ilamı ile şikayetin kabulüne karar verildiğini, tapuya yeniden haciz müzekkeresi yazıldığında öncesinde haciz konulan taşınmazlardan yalnız bir tanesi üzerine haciz konulabildiğini beyan ederek borcun tahsil edilememesi nedeni ile uğradığı maddi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı A.. B.., davacının alacağın tahsiline yönelik tüm yasal yolları denememiş olduğunu, alacağın halen tahsil kabiliyeti bulunduğunu, icra memurunun işlemi ile davacının uğradığını iddia ettiği zarar arasında illiyet bağı bulunmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, icra mahkemesinde şikayetin kabulüne yönelik verilen kararın şekli bir karar olup icra memurunun işleminden dolayı davalının kusursuz olarak sorumlu tutulabilmesi için memurun işleminin hukuka aykırı olması gerektiğini, davacının istemi üzerine haciz konulan taşınmazların tapu kayıtları incelendiğinde borçlu adına kayıtlı olmadıklarının anlaşıldığını, bu durumda söz konusu taşınmazlar üzerine haciz konulması işleminin hukuka aykırı olduğu, icra memurunun her ne kadar icra mahkemesinin görevine giren haczin kaldırılması konusunda bir karar vermesi doğru değil ise de davacının zararı ile işlem arasında uygun nedensellik bağı bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
TBK 74. (818 sayılı BK 53.) maddesi uyarınca hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı olmadığı gibi kusurun bulunup bulunmadığı ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı ile de bağlı olmamakla birlikte ceza mahkemesince belirlenecek maddi vakıalar yönünden hukuk mahkemesini bağlar.
Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davaya feri müdahale talep eden icra memurunun dava konusu hacizlerin kaldırılması işlemi nedeni ile görevi kötüye kullanma suçundan Tire Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2012/753 Esas sayılı dosyasında yargılandığı anlaşılmaktadır.
Somut olayın özelliği gereğince, mahkemece feri müdahil hakkında açılan ceza dava dosyasının sonucu beklenmeli ve sonrasında dosyadaki tüm deliller değerlendirilerek bir karara varılması gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davacı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.