12. Ceza Dairesi 2017/10988 E. , 2018/2543 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : Beraat
Yatağan Asliye Ceza Mahkemesinin 23.03.2017 tarihli, 2016/597-2017/248 sayılı direnme kararı, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle; dosya yeniden incelenerek gereği düşünüldü:
İncelenen dosyada, suça sürüklenen çocuğun, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan dolayı beraatine ilişkin 18.12.2014 tarihli, 2014/630 esas, 2014/575 karar sayılı hükmün, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 15.06.2016 tarihli, 2016/2103 esas, 2016/10237 karar sayılı ilamı ile “...Olaydan yaklaşık 2 saat sonra yapılan ölçümde 64 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanığın, yönetimindeki motosiklet ile seyir halindeyken tek taraflı şekilde kaza yaparak yaralandığı olayda; sanığın aldığı alkolün etkisiyle güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve dolayısıyla atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği halde, beraatine karar verilmesi...” nedenine dayalı olarak bozulduğu ve mahkemece önceki verilen kararda direnildiği belirtilerek 23.03.2017 tarihli beraat hükmünün kurulduğu anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.11.2013 tarihli, 2013/50 esas, 2013/525 sayılı kararına ve süreklilik kazanmış uygulamalarına göre, şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi; bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak, bozma kararında tartışılması gerektiği belirtilen hususları tartışmak, bozma sonrasında yapılan araştırmaya, incelemeye, toplanan yeni delillere dayanmak, ilk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak suretiyle verilen karar; özde direnme niteliğinde olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay"ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekir.
Dairemizin bozma ilamından sonra yerel mahkemece yapılan yargılama sonucunda önceki uygulama aynen benimsenmiş ise de; yeni ve değişik gerekçelerle CMK"nın 223/2-a maddesi gereğince hüküm kurulmasından dolayı yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp, yeni hüküm niteliğinde olduğundan, direnme kararının eylemli uyma olarak kabulü ile hükmü temyizen inceleme görevinin Dairemize ait olduğu belirlenerek yapılan incelemede:
İncelenen dosyada; 17 yaşındaki sürücü belgesiz suça sürüklenen çocuğun, beyanına göre 3-4 adet bira içtikten sonra, açık havada, gece saat 01.40 sularında, aydınlatması bulunmayan meskun mahal sınırları dahilindeki orta refüjle bölünmüş, sathi kaplama, yüzeyi kuru, düz ve eğimli devlet karayolunda seyir halindeyken, direksiyon hakimiyetini kaybederek, refüjü aşıp, yolun solundan yol dışı kalarak, yönetimindeki motorlu bisikleti devirmesi neticesinde kendi yaralanmasıyla sonuçlanan tek taraflı trafik kazasına neden olması akabinde başlatılan adli soruşturma kapsamında suça sürüklenen çocuk hakkında aynı gün saat 03.33"te düzenlenen genel adli muayene raporuna göre suça sürüklenen çocuğun 64 promil alkollü olduğunun saptanmış olması ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 48/7. maddesinde yer alan, “Hususi otomobil sürücüleri bakımından 0.50 promilin, diğer araç sürücüleri bakımından 0.20 promilin üzerinde alkollü olan sürücülerin trafik kazasına sebebiyet vermesi halinde, ayrıca Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme karşısında, suça sürüklenen çocuğa yüklenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun yasal unsurlarının oluştuğu ve suça sürüklenen çocuk hakkında mahkumiyet hükmü kurulması gerektiği gözetilmeden, yasal ve yeterli olmayan yazılı gerekçelerle beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 07.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.