Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/710 Esas 2020/4239 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/710
Karar No: 2020/4239
Karar Tarihi: 10.12.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/710 Esas 2020/4239 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2019/710 E.  ,  2020/4239 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalı kooperatifin ortağı olduğunu ve ortaklıktan doğan bütün sorumluluklarını yerine getirdiğini ve fazladan 5.130,00 TL ödeme yaptığını, davalı kooperatif yöneticilerinin kooperatifi usulsüz biçimde borçlandırmaları üzerine kooperatif aleyhine Kayseri 8. İcra Dairesinin 2005/8599 sayılı dosyası üzerinden takibe girişilerek, içlerinde kendisine isabet eden bağımsız bölüm de dahil olmak üzere bir çok taşınmazın satıldığını ileri sürerek, bağımsız bölüm bedeli olmak üzere şimdilik 81.500,00 TL ile fazla ödenen 5.130,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı kooperatiften ve usulsüz borçlanan davalı yönetim kurulu üyelerinden tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı kooperatif vekili diğer davalıların yönetim kurulu üyesi olduklarını ve genel kurulda ibra edildiklerini, bu nedenle onlar aleyhine dava açılamayacağını ayrıca davacının icra satışı üzerine ihaleye karşı yasal bir yola başvurmadığını, davacının fiilen kendisine isabet eden taşınmazda oturmaya devam ettiğini ve davanın kötü niyetle açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; yerleşik Yargıtay uygulaması esas alınarak yapılan hesap sonucunda davacıya tapusu verilmeyen daire için davacının 114.793,96 TL tazminata hak kazandığı, davacının fazla ödeme olarak ileri sürdüğü 5.130,00 TL’yi ispatlayamadığı ayrıca davacının davasını yöneticiler aleyhine açılmış bir sorumluluk davası olarak nitelememesi nedeniyle davalılar ..., ... ve ... hakkında açılan davaların sıfat yokluğunun bulunduğu gerekçesiyle, taleple bağlı kalınarak 81.500,00 TL’nin davalı kooperatiften alınarak davacıya verilmesine; fazla ödeme olarak ileri sürülen bedel yönünden reddine, davalı yöneticiler aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi tarafından davacının 26.11.2015 tarihli açıklamasında davanın, davalı şirket yöneticileri hakkında bir sorumluluk davası olarak açılmadığının beyan edilmesi karşısında davanın reddine ilişkin kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.12.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.