4. Hukuk Dairesi 2021/3040 E. , 2021/1561 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 29.01.2017 tarihinde davalının trafik sigortacısı olduğu araç ile müvekkilinin sevk ve idaresindeki aracın karıştığı trafik kazası neticesinde yaralandığını, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin yetersiz olduğunu, en az %45 maluliyetinin olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 48.050,00 TL sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı sigortadan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; medikal görüş kapsamında talep değerlendirilerek bir kısım ödeme yapılmış olmasına karşın başvuranın sürekli iş göremezlik tazminatına esas alınabilecek mahiyette raporunun mevcut olmadığı, raporların sürelerine bakıldığında iyileşme ve rehabilitasyon evresinin devam ettiği belirlenmiş olmakla sürekli ve geçici maluliyet tazinatı hesabına esas alınabilecek tespit sonuçları içeren rapor eksiliği nedeniyle başvurunun usulden reddine karar verilmiş; karara davacı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından itirazın reddine dair karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Sözkonusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Tekirdağ Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 20.12.2017 tarihli Engelli Sağlık Kurulu raporunda davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti %19, İstanbul Kanuni Sultan Sğleyman Eğitim ve araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 15.08.2018 tarihli Engelli Sağlık Kurulu raporunda ise, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti % 45 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporların tanziminde 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü,
Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetveller yerine, Erişkinler için Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik ile Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre belirleme yapıldığı görülmekte olup, raporların kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğe uygun olmadığı açıktır.
İtiraz Hakem Heyeti tarafından; davacının davalıya başvuru sırasında sunduğu maluliyet raporunun usule uygun düzenlenmediği ve KTK"nın 97. maddesi ile 5684 sayılı Kanun 30. maddesi uyarınca; gerekli olan tüm belgeler ile başvuru yapılmadığı, tahkime başvurulmadan önce usulüne uygun yapılmış başvuru bulunmasının dava şartı olduğu gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. Bu nitelikleri gereği de eksiklik bulunması halinde tamamlanabilir olup olmadıklarına göre ve 6100 sayılı HMK"nın 114 ile 115. maddelerindeki düzenlemeler kapsamında ele alınmaları gerekir. Davanın esasına girilmesine engel olacak nitelikteki dava şartı eksiğinin giderilmesinin her zaman mümkün olduğu durumlarda, HMK"nın 115/2. maddesi gereği eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilip sonucuna göre karar verilmelidir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 97. maddesi ile zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, bu başvuru yapılmadan dava yoluna gidilmesi halinin dahi HMK"nın 115/2. maddesi gereği tamamlanabilir dava şartı olduğu Dairemiz"in yerleşik uygulamaları ile kabul edilmektedir. Bu başvurunun yapıldığı; ancak, eksik ya da usule uygun olmayan belge ile başvurulduğu savunmasının olduğu durumlarda ise, usule uygun olmadığı savunulan belgedeki eksikliğin her halükarda tamamlanabileceği açıktır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacının kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığı ve varsa maluliyet oranının, 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere göre belirlenmesi için, en yakın üniversite hastanesinin adli tıp ana bilim dalı başkanlığından rapor alınıp oluşacak sonuca göre inceleme yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, davacı vekilinin itirazlarının reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile itiraz hakem heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.