Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/4181
Karar No: 2021/891
Karar Tarihi: 24.02.2021

Tefecilik yapmak - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/4181 Esas 2021/891 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, tefecilik suçundan mahkum edilmiştir. TCK'nın 241. maddesi tefecilik suçunu düzenlemektedir. Tefecilik suçunun mağduru tüm toplumdur ve faiz karşılığı ödünç para alan kişi gerçek anlamda suçun pasif failidir. Ancak kanun koyucu, tefecilik fiilinin aktif failinin kolayca tespitini sağlamak için ödünç para alan kişiyi cezalandırmamıştır. Bu nedenle, faiz karşılığı ödünç para alan kişilerin suçun mağduru olarak kabul edilmesine olanak yoktur. Mahkeme, müştekilerin (Hazine vekili) davanın doğrudan mağduru olmadığına ve davaya katılma hakları olmadığına karar vermiştir. Tefecilik suçunda suç tarihinin kazanç elde etmek için ödünç paranın verildiği tarih olduğu ve zincirleme suçlarda son suçun işlendiği gün olduğu belirtilmiştir. Sanık hakkında zincirleme tefecilik suçundan açılan başka bir davanın da olduğu, bu davanın akıbetinin araştırılması ve varsa birleştirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 esas nolu kararının yeniden değerlendirilmesi gerektiği de vurgulanmıştır. Ayrıca, ödenmeyen adli para cezalarının hapse çevrileceği konusunda sanıklara uyarı verilmesi kararlaştırılmıştır.
Kanun Madd
9. Ceza Dairesi         2020/4181 E.  ,  2021/891 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Tefecilik yapmak
    Hüküm : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık ... hakkında tefecilik suçuna ilişkin olarak; TCK"nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçu kanunun "Topluma Karşı Suçlar" başlıklı üçüncü kısmının dokuzuncu bölümünde düzenlenmiş olup suçun mağduru tüm toplumdur. Tefecilik ilişkisinde faiz karşılığı ödünç para alan kişi, iradi olarak faiz ilişkisinin tarafı olmakta olup gerçek anlamda suçun pasif failidir. Ancak kanun koyucu izlediği suç siyaseti gereği tefecilik fiilinin aktif failinin kolayca tespitini sağlamak amacıyla ödünç para alan kişiyi cezalandırmamıştır. Bu halde tefecilik fiilinin pasif faili konumunda bulunan faiz karşılığı ödünç para alan kişinin suçun mağduru olarak kabulüne olanak yoktur. Bu kişilerin fail hakkında şikayetçi olmaları halinde açılan bir kamu davasındaki konumları ihbar eden niteliğindedir ve suçun doğrudan mağduru olmadıklarından davaya katılma hak ve yetkileri bulunmamaktadır. Bu nedenle sanık hakkında tefecilik suçundan açılan kamu davalarına CMK"nın 237. maddesine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen müştekinin katılma hakkı olmadığı, yine mahkemece usulsüz olarak verilen katılma kararının da hükmü temyiz hakkı vermeyeceği, bu itibarla hükmü temyiz yetkisi bulunmadığından tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak müşteki ... vekilinin temyiz talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, incelemenin müşteki Hazine vekilinin ve sanık müdafiinin tefecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    1- Sanık hakkında tefecilik suçundan kamu davası açıldığı, Hazinenin bu suçun mağduru olduğu, bu sıfatının gereği olarak CMK"nın 233 ve 234. maddeleri gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve diğer haklarını kullanabilmesi için duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde, usulen dava ve duruşmalar bildirilmeden, davaya katılma ve Ceza Muhakemesi Kanunu"nun mağdur ve katılanlar için öngördüğü haklardan yararlanma olanağı sağlanmadan yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Tefecilik suçunda suç tarihinin kazanç elde etmek için ödünç paranın verildiği tarih, zincirleme suçlarda ise son suçun işlendiği gün olduğu Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu"nun 12/05/2015 tarihli ve 2014/4655 Esas, 2015/152 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, değişik zamanlarda birden fazla kişiye kazanç karşılığı ödünç para verilmesi halinde zincirleme tefecilik suçunun oluşacağı nazara alındığında; UYAP kayıtlarına göre sanık hakkında suç tarihi 15/07/2012- 24/01/2014 olan tefecilik suçundan Salihli Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/154 Esas sayılı dosyasının olduğunun anlaşılması karşısında, anılan davanın akıbetinin araştırılması, derdest ise bu dava ile birleştirilmesi, karar verilmiş ve kesinleşmiş ise onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesinden sonra suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesintinin oluşup oluşmadığının ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının saptanması, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde sanığa TCK"nın 241. maddesi gereğince verilecek cezadan aynı Kanunun 43. maddesi uyarınca artırım yapıldıktan sonra kesinleşen davada verilen cezanın mahsubu ile oluşur ise aradaki fark kadar cezaya hükmedilmesi, hukuki kesintinin gerçekleşmesi halinde ise ayrı ceza verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    1- Sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda tefecilik suçunu birden fazla işlediği anlaşılmasına rağmen hakkında zincirleme suç hükümlerini içeren TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanmaması,
    2- Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli ve Esas 2014/140, Karar 2015/85 sayılı Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53/1. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    3- 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi hükmüne aykırı olarak infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanıklara ihtarına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafii ile müşteki Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi