12. Ceza Dairesi 2017/10650 E. , 2018/2537 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : Şantaj, özel hayatın gizliliğini ihlal, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
Hükümler : 1- Şantaj suçundan dolayı TCK"nın 107/2. maddesi yollamasıyla aynı Kanun"un 107/1, 52, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı TCK"nın 134/2, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
3- Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan dolayı TCK"nın 268. maddesi yollamasıyla aynı Kanun"un 267/1, 269/2, 53/1-2-3, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet
Şantaj, özel hayatın gizliliğini ihlal ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin 13.09.2017 tarihli tevdi kararı uyarınca; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik sanık müdafiinin temyizi ile ilgili olarak görüş içeren ek tebliğnamenin düzenlendiği belirlenerek yapılan incelemede:
A) Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilerek yapılan incelemede:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine, sanığa yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
B) Şantaj ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık ..., mağdur ..."ya gönderdiği yazıda, mağdura ait özel görüntüleri internette yayımlayacağını ve mağdurun akrabalarına ulaştıracağını ifade etmiş olup, yazı içeriğinde kendisine veya başkasına yarar sağlamaya yönelik hareket ettiğine dair bir ibare bulunmamasından dolayı TCK"nın 107/2. madde ve fıkrasında tanımlanan şantaj suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, eylemin bu haliyle genel kast ile işlenebilen ve TCK"nın 106/1-2. madde, fıkra ve cümlesinde düzenlenen tehdit suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin, suç vasfında yanılgıya düşülerek, yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle sanık hakkında şantaj suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
2- Dosya kapsamına göre; mağdur ... tarafından adı ve soyadı bildirilerek şikayet edilen ve adı geçen mağdurun teşhisi ile yakalanan sanık ..."ın, kolluk görevlilerine, isminin ... olduğunu söyleyip, hemen ardından asker kaçağı olması nedeniyle ismini ... olarak ifade ettiğini ve gerçek isminin ... olduğunu söylediği olayda;
İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK"nın 268. maddesindeki başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için, kişinin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği nazara alındığında, sanığın yakalanmadan önce ismi kolluk görevlilerince bilindiği gibi, mağdur ... ile ilgili herhangi bir tutanak ve resmi bir belge de düzenlenmemesi karşısında, sanığa yüklenen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, eylemin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 40. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati kapsamında değerlendirilebileceği gözetilmeksizin, yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle sanık hakkında yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de:
İftira suçunda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için gerekli koşulların ayrıntılı olarak açıklandığı Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.04.2015 tarihli, 2015/42-97 sayılı kararına ve incelenen dosya kapsamına göre; mağdur ..."nın beyanı ve teşhisi sonucunda gerçek kimlik bilgileri tespit edilen sanık hakkında, koşulları oluşmadığı halde TCK"nın 269/2. madde ve fıkrasındaki etkin pişmanlık hükmünün uygulanması suretiyle sanığa eksik ceza tayini ve kabule göre de mağdur ... hakkında adli veya idari soruşturma başlamadan önce iftirasından dönen sanık hakkında TCK"nın 269/1. madde ve fıkrasındaki etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiği gözetilmeksizin sanığa fazla ceza tayini,
3- Sanık müdafii 23.12.2014 tarihli dilekçesinde mahkumiyet kararı verilmesi halinde, lehe olan yasa hükümlerinin uygulanmasını talep ettiği halde, şantaj suçundan dolayı hükmedilen adli para cezasının taksitlendirilmesi ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan dolayı hükmedilen kısa süreli hapis cezasının TCK"nın 50/1. madde ve fıkrası uyarınca adli para cezasına veya seçenek tedbirlere çevrilmesi taleplerini de kapsayan bu istek hakkında bir karar verilmemesi, kanuna aykırı,
4- Sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan dolayı ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 07.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.