4. Ceza Dairesi 2014/52084 E. , 2019/4662 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A) Eşe karşı kasten yaralama suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, karar tarihi itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ... müdafiinin tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B) Tehdit suçundan kurulan hüküme yönelik temyize gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre, tehdit suçunun eşe karşı kasten yaralama suçuyla birlikte işlenmesi nedeniyle uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı belirlenerek yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
1) Açıklanmasına karar verilecek yeni hükmün Yargıtay incelemesine tabi ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hüküm olacağı, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, Anayasanın 141/3 ve 5271 sayılı CMK"nın 34, 230, 232 ve 289/1-g. (1412 sayılı CMUK"un 308/7.) maddelerine aykırı davranılarak gerekçesiz hüküm kurulması,
2) Sanığa ait mahkumiyet kararı, açıklandığı tarihten itibaren hukuki sonuç doğurmaya başlayacağı için, açıklanması CMK"nın 231/1-4. maddesinde öngörülen yönteme bağlıdır. Deneme süresi içerisinde suç işlenmiş olması nedeniyle yeniden duruşma açılmasının amacı, oluşan yeni durum karşısında duruşma açıldığından ve yargılamaya devam olunduğundan sanığın bir şekilde haberdar edilmesini ve bu şekilde savunma hakkının kısıtlanmasını önlemektir. Bununla birlikte, duruşmanın usulüne uygun olarak sanığa bildirilmesine karşın duruşmaya katılmaması halinde, önceki savunması ile yetinilerek, hüküm kurulabilecektir. Bu itibarla, denetim süresi içerisinde suç işleyen sanığın, duruşmadan haberdar edilmesinin sağlanması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, hiç duruşma açılmadan ve sanık duruşmaya çağrılmadan, dosya üzerinden hükmün açıklanmasına karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
3) Kabule göre de;
a) Hapis cezasına mahkumiyetin yasal sonucu olan TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmemesi,
b) Hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçun, TCK"nın 106/1-1. cümlesi uyarınca hükmolunan tehdit olması, 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümlerinin yeniden düzenlenmesi ve TCK"nın 106/1. maddesinin ilk cümlesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınması karşısında, tehdit suçu yönünden, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, anılan hüküm yönünden uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.