MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümler yönünden; temyiz kapsamı dışındaki sanıklar tarafından, sanık ..."ın da aralarında olduğu suça konu olaya ve benzer olaylara ilişkin olarak örgüt kurma, sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından kamu davalarının olduğunun savunulması, dosya kapsamından ve UYAP sorgulamasından Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 2012/161 esas ve 2013/149 karar sayı ile sanık hakkında dolandırıcılık suçundan mahkumiyet kararı verildiği; Nevşehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 2012/277 esas ve 2013/395 karar sayı ile sanık hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükümlerin temyiz üzerine Dairemizin 10.10.2017 tarih ve 2015/6630 -2017/6518 sayılı ilamı ile dolandırıcılık suçundan verilen hükmün onandığı ve resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün bozulduğu ; Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 13.11.2013 tarihinde 2011/ 472 esas ve 2013/553 karar sayı ile sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyet kararı verildiği, hükümlerin temyiz edildiği ve Yargıtay 15. Ceza Dairesi "nin 2017/7151 esasına kaydedildiği ve inceleme sırası beklediği anlaşıldığından; mükerrer yargılamaların önüne geçilmesi ve zincirleme suç hükümlerinin değerlendirilmesi için bu davalar ile tespiti halinde benzer davaların akıbetlerinin araştırılması, bağlantı varsa ve koşulları oluştuğu takdirde davaların birleştirilmesi, birleştirme mümkün olmadığı takdirde ilgili dosyaların incelenerek, belgelerin evrakların onaylı suretlerinin dosya arasına alınması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2- Sahtecilik suçu yönünden; davaya konu belgeler içerisinde yalnızca sürücü belgesinin sahte olduğu yönünde kriminal rapor alındığının görülmesi karşısında; sahte olduğu iddia olunan motorlu araç trafik belgesi, plaka ve nakliye işinde kullanılan fatura belgesinin sahte olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılması; diğer yandan belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık özelliğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle ve belgelerin duruşmada incelenmediğinin görülmesi karşısında, suç konusu belge asıllarının celp edilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcılık özelliğinin bulunup bulunmadığının karar yerinde tartışılması ve denetime olanak verecek şekilde aslı veya onaylı örneklerinin dosya içine konulması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Kabule göre;
a ) Sahtecilik suçu yönünden; 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesi uyarınca; “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi” durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olduğu ve suça konu belgelerin farklı zamanlarda düzenlendiğine ilişkin delil bulunmaması ve aynı anda ele geçtiğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesi kapsamında zincirleme suç koşullarının oluşmadığı, ancak suça konu belge sayısı da nazara alınarak TCK"nın 61. maddesi uyarınca alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı biçimde zincirleme şekilde işlenmiş resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
b ) Sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümler yönünden; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, kazanılmış hakların saklı tutulmasına, 25.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.