Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12511
Karar No: 2017/5504
Karar Tarihi: 19.09.2017

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/12511 Esas 2017/5504 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/12511 E.  ,  2017/5504 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucunda,... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 140 ada 35 parsel sayılı 1.329,05 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydına ve taksime dayanılarak davalılar ... ve ... adına, 140 ada 36 parsel sayılı 1.031,62 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydına, taksime ve miras yoluyla gelen hakka dayanılarak ..., ..., ..., ..., .140 ada 37 parsel sayılı 1.529,94 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise tapu kaydına, taksime ve miras yoluyla gelen hakka dayanılarak.... ve ... adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları, tapu kaydına ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava ve temyize konu 140 ada 35, 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile paylı olarak davacılar ve davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar Bahtiyar ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Kadastro tespitine itiraz davalarında husumetin, tespit maliklerine, tespit maliklerinin ölü olması halinde ise mirasçılarına karşı yöneltilmesi ve tüm mirasçıların davada yer alması zorunludur. Taraf teşkili dava şartı olup, bu şart sağlanmadan işin esasına girilerek hüküm kurulamaz. Kamu düzenine ilişkin bu hususun, yargılamanın her safhasında Mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir. Somut olayda her ne kadar dava açıldığı sırada taraf koşulu tamamlanmış ise de; dosya içerisinde mevcut nüfus kayıt örneklerinin incelenmesinden, temyize konu 140 ada 35, 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazların tespit maliklerinden ve aynı zamanda tespit maliki ..."ın mirasçılarından ..."un yargılama devam ederken 30.05.2014 tarihinde vefat ettiği, mirasçılarından bir kısmının davaya dahil edildikleri ancak mirasçı ..."ın sağ ve reşit olmasına rağmen davaya dahil edilmediği anlaşılmıştır.
    Öte yandan, davacılar vekili, çekişmeli taşınmazların kadastro sırasında tapu kaydına ve taksime dayanılarak davalılar adına tespit edildiğini, aynı tapu kayıtlarında davacıların da hissedar bulunduğunu, tapu kayıt malikleri arasında ya da üçüncü kişilerle yapılmış harici veya ızai bir taksim ya da herhangi bir satış veya bağış bulunmadığı halde kadastro sırasında çekişmeli taşınmazların sadece davalılar adına tespit edildiğini iddia etmekte iken, davalı taraf tapu kayıt malikleri arasında taksim yapıldığını ve bu taksime uygun şekilde uzun süredir devam eden fiili bir kullanım bulunduğunu ileri sürmektedir. Kadastro tespit tutanaklarının incelenmesinden, davacılar ve davalılar arasında taksimin varlığı kabul edilerek tespit yapıldığı anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazların, tespite dayanak tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı noktasında herhangi bir ihtilaf olmaması nedeniyle uyuşmazlık, tespite dayanak tapu kayıtlarında malik olan davacılar ve davalılar arasında herhangi bir taksim yapılıp yapılmadığı ve taksim yapılmış ise çekişmeli taşınmazların kime düştüğü noktasında toplanmakta olup, yerel Mahkemece, tespite dayanak tapu kayıtlarında malik olan davacılar ve davalılar arasında taksimin varlığının ispatlanamadığı ve uzun süreli kullanım durumunun aynı zamanda akraba ve mirasçı olan taraflar arasında taksime karine teşkil etmeyeceği kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, taksim hususunda yapılan inceleme ve araştırma da hüküm kurmaya elverişli ve yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, çekişmeli taşınmazlara ilişkin kadastro tespit tutanaklarında, taraflar arasında taksim yapıldığı,.... evlatları .... aynı çalışma alanındaki 140 ada 54 ve 55 parsel sayılı taşınmazları, davacıların ise Genç Bahçe Mevkii"ndeki taşınmazları alarak dava konusu taşınmazlardaki hisselerinden çıktıkları belirtilmiştir. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar da, taraflar arasında taksim yapılıp yapılmadığını tam olarak bilmediklerini ancak yaklaşık elli seneyi aşkın süredir herkesin kullandığı yerin ayrı olduğunu, çekişmeli taşınmazların davalılar tarafından kullanıldığını, davacıların ise aynı çalışma alanı içerisinde İmam Sokağı olarak bilinen yerde, İmidolu Mevkii"nde ve Genç Bahçe denilen yerde dededen kalma kullandıkları taşınmazlar bulunduğunu beyan etmişlerdir. Yerel Mahkeme, beyanlarda ve tespit tutanaklarında geçen söz konusu taşınmazların neresi olduğunu yerel bilirkişi ve tanıklardan yer gösterme şeklinde sormamış, yerel bilirkişilerin ve tanıkların ayrı ayrı ve somut olgulara dayalı beyanlarını almak yerine soyut ve kopyala yapıştır şeklinde alınan beyanlarla yetinmiştir. Ayrıca, fen bilirkişisi tarafından hazırlanan rapor ve krokide, yerel bilirkişi ve tanıkların beyanlarında geçen söz konusu taşınmazların konumları ile ada ve parsel numaraları da gösterilmemiştir. Yine, Yerel Mahkemece, taraflar adına kadastro sırasında tespit edilen başkaca taşınmaz bulunup bulunmadığı hususu araştırılmamış ve varsa bu taşınmazların tespit tutanakları ve dayanakları getirtilmemiş, böylece yerel bilirkişi ve tanık beyanları denetlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için, öncelikle davalı ... mirasçısı ..."ın davaya dahil edilip, dava dilekçesi ve duruşma günü yöntemine uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmalı, kadastro sırasında taraflar adına aynı çalışma alanı içerisinde tespit edilen başkaca taşınmaz bulunup bulunmadığı hususu Tapu ve Kadastro Müdürlüklerine sorularak araştırılmalı, taraflar adına tespit edilen taşınmazlar bulunmakta ise bu taşınmazların tespit tutanakları ve dayanakları ile kesinleşmiş iseler kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları dosya arasına getirtilmeli, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra da mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve tespit bilirkişileri ile taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, tespite dayanak tapu kayıtlarında malik olan taraflar arasında harici veya rızai bir taksim bulunup bulunmadığı, taksim bulunmakta ise çekişmeli taşınmazların kime düştüğü, diğer taraflara paylaşımda nerenin isabet ettiği, çekişmeli taşınmazların kim tarafından, ne zamandan beridir ve ne surette kullanıldığı hususlarında maddi olaylara dayalı ve gerektiğinde yer gösterme şeklinde ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi sözleri varsa dava dışı taşınmazların tespit tutanakları ve kesinleşmiş iseler kadastroca oluşan tapu kayıtları ile denetlenmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişilerinin beyanlarına başvurulmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de, davalılar ... ile ... davadan önce, davalı ... Çulfaz ise yargılama sırasında öldüğü halde mirasçıları adına miras payları oranında tescile karar verilmesi yerine, ölen davalılar adına tescile karar verilmesi de isabetsiz olup, temyize konu 140 ada 35, 36 ve 37 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 19.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi