17. Hukuk Dairesi 2015/2762 E. , 2018/6297 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, asıl davanın reddine ve birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, dava dışı sigortalıları ..."a ait işyerinde bulunan emtea ve demirbaşların, sigortalı yerin yan tarafında faaliyet gösteren ... Tekstil Ltd. Şti"nin kiracı olarak bulunduğu yerde meydana gelen yangın sonucunda hasar gördüğünü, davalı ...Ş"nin davalı ...Ş"nin sigortacısı olduğunu, yangının çıkış sebebinin LPG tüpündeki gaz sıkışması olduğunu, bağımsız eksper tarafından belirlenen 33.000,00 TL. tutarındaki hasar bedelinin 26.05.2006 tarihinde dava dışı sigortalıya ödendiğini, hasara davalıların neden olduğunu ileri sürerek ödenen tazminatın ödeme tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili, davalı şirket tarafından üretilen LPG tüpünün imalatında ayıp olduğunun davacı tarafça ispatı gerektiğini, üretilen malda ayıp olmadığı için davacı tarafın şirketlerine rücu hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...Ş. vekili, diğer davalı ...Ş"nin zorunlu mesuliyet sigortacısı olduklarını, sigortalılarının bir kusurunun bulunmaması nedeniyle kendilerinin de zarardan sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delilere göre; asıl davada davalılar ... Ltd. Şti. ile ... A.Ş. hakkındaki davanın müracaata bırakıldığı tarihten sonraki yasal 3 aylık sürede yenilenmemesi nedeniyle, bu davalılar hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına; davalı ...Ş"nin olayda bir kusurunun bulunmadığı anlaşıldığından, bu davalı hakkındaki davanın reddine; birleşen davanın kısmen kabulü ile 30.348,82 TL"nin ödeme tarihi olan 26.05.2006"dan işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen hükmün, davacı vekili tarafından temyizi üzerine, 11. Hukuk Dairesi"nin 10.12.2012 tarih, 2011/14060 Esas ve 2012/20246 Karar sayılı ilamı ile; "23.12.2000 tarihli, 24269 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, Sıvılaştırılmış Petrol Gazları Dağıtım Şirketleri ile Yetkili Bayiler ve Tüketicilerin Uymaları Gereken Usul ve Esaslara İlişkin Tebliğ"in 14. maddesinde, bayilerin satış yaptıkları LPG tüplerini müşterinin bildirdiği ev ve iş yerine taşımak, yetkili personeli vasıtasıyla cihazlara bağlamak, sızdırmazlık kontrolünü yapmak, tüplerin kullanılması konusunda tüketicilere gerekli bilgi ile tanıtma ve kullanma kılavuzunu vermek zorunda oldukları; mahkemenin benimsediği bilirkişi raporunda tebliğin bu hükmü uyarınca bir irdeleme yapılmadığı ve mahkemece de tebliğ hükümlerinin gözönünde bulundurulmadığı; mahkemece söz konusu tebliğ hükmünde belirlenen yükümlülüklerin davalı ...Ş. tarafından yerine getirilip getirilmediği hususunda araştırma yapılıp, uzman bilirkişilerden rapor alınarak davalının bir kusurunun bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçeyle davalı ...Ş. yönünden davanın reddine karar verilmesinin doğru görülmediği" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; asıl davada davalılar ... Ltd. Şti. ile Koç ... A.Ş. hakkındaki karar kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm tesisine yer olmadığına; davalı ...Ş"nin olayda bir kusurunun bulunmadığı anlaşıldığından, bu davalı hakkındaki davanın reddine;
birleşen davada davalı ... Ltd. Şti. hakkında kurulan hüküm kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkeme tarafından 11. Hukuk Dairesi"nin bozma ilamına uyulmasına karar verilip yargılamaya devam edilerek hüküm tesis edilmiş ise de; mahkemenin hükme esas aldığı bila tarihli bilirkişi heyeti raporunda, bozma ilamında değerlendirilmesi gerektiği belirtilen 23.12.2000 tarihli, 24269 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, Sıvılaştırılmış Petrol Gazları Dağıtım Şirketleri ile Yetkili Bayiler ve Tüketicilerin Uymaları Gereken Usul ve Esaslara İlişkin Tebliğ"in 14. maddesi ile ilgili hiçbir değerlendirmeye yer verilmediği, sadece kullanıcı hatası bulunup bulunmadığı yönünden değerlendirmeyle sınırlı irdeleme yapıldığı; mahkemenin de anılan tebliğ hükümlerindeki yükümlülüklerin davalı ...Ş. tarafından yerine getirilip getirilmediği hususuyla ilgili herhangi bir araştırma yapmadığı görülmektedir. Bozma ilamına uyulmasına karar veren mahkemenin, bozma gereklerine uygun biçimde gerekli araştırmaları yapması, teknik yönlere ilişkin olarak alınacak bilirkişi raporunda bozma konusu edilen hususların detaylı irdelenmesini talep ve takip etmesi gerekir.
Bu durumda mahkemece; uyulmasına karar verilen 11. Hukuk Dairesi"nin bozma ilamında bahsi geçen tebliğ hükümleri gereği, davalı ...Ş"nin yerine getirmekle yükümlü olduğu hususları yerine getirip getirmediği konusunda eksik kalan taraf delillerinin toplanması; konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulacak heyetten bilhassa, Tebliğ"in 14. maddesi hükmü ve dosya kapsamına göre, davalı ...Ş"nin yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğinin ayrıntılı biçimde irdelenip değerlendirildiği rapor alınmasından sonra, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.