16. Hukuk Dairesi 2015/11483 E. , 2017/5502 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda, ... Köyü 113 ada 31 parsel sayılı 16,86 metrekare yüzölçümündeki tarla vasfındaki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, miras yoluyla gelen hakka ve taksime dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 113 ada 31 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Yerel Mahkemece, çekişmeli 113 ada 31 parsel sayılı taşınmazın davacıya ait bitişik 113 ada 30 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğu ve davacıya murisinden kaldığı, taraflara ait taşınmazlar arasındaki sınırın çekişmeli taşınmazın hemen altında bulunan taş duvar ve patika yol olduğu, yolun üst tarafındaki arazilerin davacıya, alt tarafındaki arazilerin ise davalıya ait bulunduğu, her ne kadar davalı tarafından çekişmeli taşınmaz odun konulmak suretiyle kullanılmakta ise de, bu kullanımın malik sıfatıyla değil davacının bilgisi dahilindeki geçici bir zilyetlik olduğu kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya elverişli ve yeterli bulunmamaktadır. Mahallinde yapılan iki ayrı keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar, davacıya ait taşınmazlar ile davalıya ait taşınmazlar arasındaki sınırın eski taş duvar olduğunu beyan etmişlerdir. Uyuşmazlık, bu taş duvarın yeri noktasında toplanmaktadır. Mahallinde yapılan ilk keşif sonucu düzenlenen 31.05.2011 tarihli fen bilirkişi raporunda, davacı tanığı tarafından gösterilen taş duvar sarı renkle ve çekişmeli taşınmazın hemen kuzey sınırında işaretlenmiş iken, davalı tanığı tarafından gösterilen taş duvar ise aynı krokide mavi renkle ve çekişmeli taşınmazın ortasından geçecek şekilde işaretlenmiştir. Mahallinde yapılan ikinci keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar ise, taraflara ait taşınmazlar arasındaki sınırı oluşturan taş duvarın önceki keşifte gösterilenlerden tamamen farklı yerde, çekişmeli taşınmazın hemen altında bulunan patika yolun kenarında bulunduğunu, bu nedenle de patika yolun sınır oluşturduğunu ve yolun üst tarafındaki yani çekişmeli taşınmazın bulunduğu kısımdaki arazilerin davacıya, yolun alt tarafındaki arazilerin ise davalıya ait olduğunu beyan etmişlerdir. Mahkemenin hükmüne esas aldığı 18.02.2015 tarihli fen bilirkişi raporu da, ikinci keşifteki bu beyanlar doğrultusunda tanzim edilmiş ve taşınmazlar arasındaki sınırın güneydeki patika yol olduğu kabul edilmiştir. Her iki keşifteki tanık ve mahalli bilirkişi beyanları ile fen bilirkişi raporları arasında, taraflara ait taşınmazın sınırını oluşturduğu anlaşılan taş duvarın yeri noktasında çelişki bulunduğu açık olduğu halde, bu çelişki giderilmeden karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, mahallinde fen bilirkişisi ve elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan ve önceki keşiflerde görev yapmamış şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taraflar arasındaki sınırın neresi olduğu, çekişmeli taşınmazın kim tarafından ne zamandan beridir ve ne surette kullanıldığı, taraflar arasındaki sınırı oluşturduğu anlaşılan taş duvarın kim tarafından ne zaman yapıldığı hususları maddi olaylara dayalı olarak ayrıntılı şekilde sorulmalı, özellikle de taş duvarın yerinin neresi olduğunu herhangi bir tereddüte mahal bırakmayacak şekilde göstermeleri istenmeli, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki oluştuğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli, çekişmeli taşınmazın dört taraftan fotoğrafları çektirilerek parsel sınırları ve duvarlar fotoğraflar üzerinde gösterilmeli, fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir, taraflara ait taşınmazlar arasındaki sınırı ve taş duvarı gösterir, denetlemeye ve hüküm kurmaya elverişli, önceki bilirkişi raporlarının da değerlendirildiği ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 19.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.