12. Ceza Dairesi 2017/6299 E. , 2018/2528 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : CMK"nın 231.maddesi gereğince hükmün açıklanması ile TCK"nın 179/2-3, 62, 53/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 179/2-3,62 maddeleri gereğince cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tâbi tutulmasına dair Ankara 11.Sulh Ceza Mahkemesi"nin 27.01.2011 tarihli ve 2009/1580 esas, 2011/61 sayılı kararını müteakip sanığın deneme süresi içerisinde 25.08.2014 tarihinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediği ve Ankara 21.Asliye Ceza Mahkemesi"nin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği ve hükmün 30.03.2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Ankara 36. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.05.2015 tarihli ve 2015/773-2015/891 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle yeniden yapılan yargılamada, sanığa usulüne uygun şekilde çağrı kağıdı çıkarılıp, hükmün açıklanmasını gerektiren koşulların oluşup oluşmadığının duruşma açılarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin, 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesine aykırı olarak, duruşma açılmadan tensiben karar verilmesi suretiyle sanığın savunma hakkının ihlal edilmesi,
Kabule göre de;
1-Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141 ve 5271 sayılı CMK’nın 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının, karşı oy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunlu olduğu, gerekçede, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun olarak açıklanması, Ceza Muhakemesi Kanununun 230. maddesinde ise hükmün gerekçesinde, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, bunun nitelendirmesinin yapılması, Ceza Kanunu"nda öngörülen sıra ve esaslara göre cezanın ve ayrıca cezaya mahkûmiyet yerine veya yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine ya da ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususa ilişkin istemlerin kabul veya reddine dair dayanakların gösterilmesinin zorunlu olduğunun belirtiltildiği, yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi, uygulamada da keyfiliğe yol açacağı, bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunduğu, hükmün gerekçeyi ihtiva etmemesinin 1412 sayılı Kanun"un 308/7 ve 5271 sayılı CMK’nın 289/1-g bendi uyarınca hukuka kesin aykırılık halini oluşturacağı, incelenen dosya kapsamından; sanığa atılı suçun ne olduğu, sübut delilleri irdelemeksizin, yazılı şekilde gerekçesiz olarak mahkumiyetine ilişkin hüküm kurulması,
2-5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesi uyarınca, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan 18 yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş sanıkların kısa süreli, diğer sanıkların ise otuz gün ve daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı yaptırımlara çevrilmesi zorunlu olup, suç tarihinde adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkındaki 25 gün hapis cezasının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlara çevrilmesinin gerektiği nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, sair yönleri incelenmeyen hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 07.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.