Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2888 Esas 2018/3040 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2888
Karar No: 2018/3040
Karar Tarihi: 02.10.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2888 Esas 2018/3040 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ankara 29. Ağır Ceza Mahkemesi'nde silahlı terör örgütüne üye olma, dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından derdest dava bulunan sanığın, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62/1, 63/1, 53, 58/9. maddeleri gereğince silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyeti temyiz edildi. Mahkemenin verdiği hüküm, mükerrer yargılama ve cezalandırılmanın önlenilmesi amacıyla dosyaların birleştirilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, teknik verilerle tespit edilen Bylock kullanımının, suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olduğu vurgulandı. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62/1, 63/1, 53, 58/9.
16. Ceza Dairesi         2018/2888 E.  ,  2018/3040 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın
    62/1, 63/1, 53, 58/9. maddeleri gereğince
    mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
    Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Yapılan UYAP sorgulamasında, sanık hakkında Ankara 29. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/77 Esas sayılı dosyasında silahlı terör örgütüne üye olma, dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından derdest davanın bulunduğunun anlaşılması karşısında, mükerrer yargılama ve cezalandırılmanın önlenilmesi amacıyla sanığa yüklenen silahlı terör örgütüne üye olma suçunun temadi eden suçlardan olduğu da nazara alınmak suretiyle; suç, iddianame ve yakalanma tarihleri göz önünde bulundurularak zaman ve mahiyet itibarıyla aynı faaliyetlere ilişkin olup olmadığı, söz konusu faaliyetler arasında hukuki veya fiili kesinti bulunup bulunmadığının tespiti bakımından her iki dosya birleştirilip deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmesi lüzumu,
    2-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16.MD-956 E. 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen Dairemizin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas 2017/3 sayılı kararında; “Bylock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren bir delil” olacağının kabul edildiği gözetilerek;
    Bylock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, Bylock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, bu delilin suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında; ilk derece mahkemesinin kararından sonra dosya içerisine konulduğu anlaşılan ve sanığın Bylock kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı Bylock tespit ve değerlendirme tutanağının CMK 217/1 maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerekirken sanığın bylock kullanıcısı olduğuna dair il emniyet müdürlüğü tarafından düzenlenen yetersiz belgelere dayanılarak eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı hükmün BOZULMASINA, ceza miktarı, mevcut delil durumu, suç vasfı ve tutuklulukta geçen süre dikkate alınarak tahliye talebinin reddi ile tutukluluk halinin devamına, 02.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.